- Katılım
- 16 Ocak 2013
- Mesajlar
- 3,078
- Tepkime puanı
- 52
Sultan papağanları jölelenmiş gibi duran güzel sorguçları, doğuştan makyajlı turuncu yanaklarıyla minicik sevimli ve her canlı gibi sevgiyi hak eden evcillerdir. Bu 80 gramlık şeylerden evimize almak istediğimizde nasıl seçim yapmamız gerektiğini, öncelikle nereden almamız gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Ne yazık ki herhangi bilgisi olmayan hayvanseverler petshoplar tarafından kandırılıyor. Hasta hayvanları yüksek fiyata alıyoruz ve eve getirdiğimizin haftasında belki de ölümlerini görüyoruz. Bu gibi durumları yaşamamak için sultan papağanı alırken dikkat edilecek başlıca şeyleri sıralayalım:
Sultan papağanı alırken:
1. Her şeyden önce "İyi bir bakıcı olabilecek miyim acaba?" diye düşünüp, karar verilmeli.
2. Halsiz, durgun görünmemeli.
3. Kafese yaklaştığınızda hareketlenmeli, merak etmeli. Kafes içinde hareketli, diğer sultanlarla ilgili olmalı.
4. Özellikle sırtında, kanatlarında kellikler olmamalı. (Tüy yolma problemi var demektir.)
5. Kafası arkaya gömük, kabarık şekilde sürekli uyumamalı. (Kafes tellerine ses çıkararak dokunduğunuzda uyanıp irkilmiyorsa sıkıntı var demektir.)
6. Burunda akıntı olmamalı.
7. Gözde kısılma, kızarıklık vs. olmamalı. Gözler parlak olmalı.
8. Tüyleri düzenli (taranmış gibi), parlak ve temiz olmalı.
9. Ayaklarında ve gagasında beyazlıklar olmamalı. (Mantar hastalığı olabilir yoksa.)
10. Kanatları dik, arkada sırtını kapayacak şekilde birleşiyor olmalı.
11. O kalabalıkta bakabiliyorsanız dışkısına bakın. Çok sıvı veya değişik renkte olmamalı.
12. Poposunda dışkı olmamalı.
13. Karın bölgesinde zayıflık, göçüklük gibi şeyler olmamalı.
14. Nefes alıp verirken kuyruğu sabit olmalı.
Yavru olup olmadığını anlamak için;
1. Ayakları ince, pembe ve pütürsüz olmalı
2. Gözleri yusyuvarlak ve açık olmalı
3. Henüz 2-3 aylık sultanlarda bölgesel kellikler olabilir. Bu yavru sultanlarda bir hastalık belirtisi değildir.
Öncelikli olarak papağanlarımızı ev üretimi olanlarından tercih etmek daha mantıklı. Forumdan ya da tanıdık vs. bir şekilde alınabilir. Çünkü evde, kafeste büyümüş kuşlar kolayca evcilleştirilebiliyor ve birçok besine açık oluyor. Ayrıca sağlık durumlarından emin olmuş oluyoruz. Maalesef petshoplarda çekirdekten başka bir şey yemiyorlar ve vahşileşiyorlar. Bu yüzden beslenme çeşitliliğinde ve evcilleştirmede sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Ama bu bir tercihtir, ben şahsen petshoptan alma taraftarıyım çünkü o kuşları o halde görünce onları aldığımda kurtarıyormuşum gibi hissediyorum
Papağanımıza kafes seçerken:
1. Köşeli olmalı. (Dikdörtgen veya kare. Kesinlikle yuvarlak olmamalı)
2. Pirinç telli olmalı. (Yani boyasız, boyası sökülmeyecek)
3. 1-1.5 cm kalınlığında ahşap tünekli olmalı.
4. Geniş kapılı, mümkünse 2-3 kapılı olmalı.
5. Alt ızgara teli mutlaka olmalı.
6. Tek bir sultan için ortalama 40x40x40 ölçüler idealdir. Ama çift sultan bakmayı düşünüyorsak yuvalık kapısını da akıl edip en az 50x50x50 ebatlarında kafes almamız gerek.
7. Yem kaplarına su doldurup suluk yapmak yerine ayrıca suluk bulundurmamız gerek.
8. Bunun haricinde kafese kalamar kemiği, kuş kumu ve gaga taşı mutlaka almalıyız. Her zaman da kafeste tutmalıyız.
Umarım yardımcı olabilmişimdir. Son olarak tüm hayvanseverlere söylemek istediğim:
Canlının küçüğü, büyüğü, çok önemlisi veya az önemlisi olmaz. Biz evimize bir "can" alıyoruz ve bu cana hakkıyla bakmayı unutmayalım. Onlardan sevgimizi ve en önemlisi vicdanımızı esirgemeyelim.
Kaynak
Sultan papağanı alırken:
1. Her şeyden önce "İyi bir bakıcı olabilecek miyim acaba?" diye düşünüp, karar verilmeli.
2. Halsiz, durgun görünmemeli.
3. Kafese yaklaştığınızda hareketlenmeli, merak etmeli. Kafes içinde hareketli, diğer sultanlarla ilgili olmalı.
4. Özellikle sırtında, kanatlarında kellikler olmamalı. (Tüy yolma problemi var demektir.)
5. Kafası arkaya gömük, kabarık şekilde sürekli uyumamalı. (Kafes tellerine ses çıkararak dokunduğunuzda uyanıp irkilmiyorsa sıkıntı var demektir.)
6. Burunda akıntı olmamalı.
7. Gözde kısılma, kızarıklık vs. olmamalı. Gözler parlak olmalı.
8. Tüyleri düzenli (taranmış gibi), parlak ve temiz olmalı.
9. Ayaklarında ve gagasında beyazlıklar olmamalı. (Mantar hastalığı olabilir yoksa.)
10. Kanatları dik, arkada sırtını kapayacak şekilde birleşiyor olmalı.
11. O kalabalıkta bakabiliyorsanız dışkısına bakın. Çok sıvı veya değişik renkte olmamalı.
12. Poposunda dışkı olmamalı.
13. Karın bölgesinde zayıflık, göçüklük gibi şeyler olmamalı.
14. Nefes alıp verirken kuyruğu sabit olmalı.
Yavru olup olmadığını anlamak için;
1. Ayakları ince, pembe ve pütürsüz olmalı
2. Gözleri yusyuvarlak ve açık olmalı
3. Henüz 2-3 aylık sultanlarda bölgesel kellikler olabilir. Bu yavru sultanlarda bir hastalık belirtisi değildir.
Öncelikli olarak papağanlarımızı ev üretimi olanlarından tercih etmek daha mantıklı. Forumdan ya da tanıdık vs. bir şekilde alınabilir. Çünkü evde, kafeste büyümüş kuşlar kolayca evcilleştirilebiliyor ve birçok besine açık oluyor. Ayrıca sağlık durumlarından emin olmuş oluyoruz. Maalesef petshoplarda çekirdekten başka bir şey yemiyorlar ve vahşileşiyorlar. Bu yüzden beslenme çeşitliliğinde ve evcilleştirmede sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Ama bu bir tercihtir, ben şahsen petshoptan alma taraftarıyım çünkü o kuşları o halde görünce onları aldığımda kurtarıyormuşum gibi hissediyorum
Papağanımıza kafes seçerken:
1. Köşeli olmalı. (Dikdörtgen veya kare. Kesinlikle yuvarlak olmamalı)
2. Pirinç telli olmalı. (Yani boyasız, boyası sökülmeyecek)
3. 1-1.5 cm kalınlığında ahşap tünekli olmalı.
4. Geniş kapılı, mümkünse 2-3 kapılı olmalı.
5. Alt ızgara teli mutlaka olmalı.
6. Tek bir sultan için ortalama 40x40x40 ölçüler idealdir. Ama çift sultan bakmayı düşünüyorsak yuvalık kapısını da akıl edip en az 50x50x50 ebatlarında kafes almamız gerek.
7. Yem kaplarına su doldurup suluk yapmak yerine ayrıca suluk bulundurmamız gerek.
8. Bunun haricinde kafese kalamar kemiği, kuş kumu ve gaga taşı mutlaka almalıyız. Her zaman da kafeste tutmalıyız.
Umarım yardımcı olabilmişimdir. Son olarak tüm hayvanseverlere söylemek istediğim:
Canlının küçüğü, büyüğü, çok önemlisi veya az önemlisi olmaz. Biz evimize bir "can" alıyoruz ve bu cana hakkıyla bakmayı unutmayalım. Onlardan sevgimizi ve en önemlisi vicdanımızı esirgemeyelim.
Kaynak