Öncelikle herkese tekrardan selamlar,
Konuyu ilk açtığımdan beri baya zaman olmuş.Aşağı yukarı konuyu ve yazışmaları okuyan kişiler mevzuya hakimdirler diye düşünüyorum ama kısa bir özet geçip sonuca bağlamak istiyorum.Yaklaşık 3-4 ay önce muhabbet kuşumda, bir uçuşundan sonra sol ayağında bir problem olduğunu hissettim.Hissettim diyorum, çünkü parmağıma aldığımda sağ ayağa oranla daha az sıkabiliyordu.Biraz incitmiştir, kendi kendine geçer diye önemsemedim, o gün başka bir şeyi yoktu.Normaldi, hareketleri vs.Ertesi gün baktığımda sol ayağına yüklenemiyor, basamıyordu.Hayvanda bir panik içindeydi, ayağını, bacağını her tarafını iyice kontrol ettim ama bir morarma, kızarma, kan toplanması vs yoktu. Ulaşabildiğin bir veternere gösterdim, incitmiştir, vitamin ver sıcak tut dedi.Petshopcuya gösterdim, benzerlerini söyledi.Sonra netten araştırdım vs ama kesin bir çözüm, kesin şudur diye bir şey bulamadım.Formlara üye oldum, ordan yardım aradım, facebook gruplarına üye oldum, kuş üreticilerine sordum.Faydalı olabilecek herşeyi yapmaya çalıştım.Uzunca bir süre kaliteli vitamin kullandım, eksra kalsiyum tozu, mama, daldarı, taze karışık yem vs verdim.Sıcak tutmaya çalıştım.Ayağı,1 ay içersinde biraz düzeldi ama sonra tekrar eskisi gibi oldu.Bir anlam veremedim, aynı tedaviye gene devam ettim bir süre sonra tekrar düzelir gibi oldu ama sonra tekrar ayağını kullanamadı.Bu süre zarfında haftanın 4-5 günü vitaminli su verdim direnci artsın diye ama bu seferde isal oldu.Sonra vitamini iyice azalttım, isal kesildi ama ayakta sorun gene devam etti.Bir süre sonra diğer ayağınada aynı durum oldu, bir sabah baktım kafesin altında telde duruyordu, her zamanki gibi gene düşmüştür dedim(bu zaamn aralığında çok sık tünekten düşüyordu,zemine malzemelerini indirmeyi çok denedim ama tabanda bir türlü rahat edemedi,sürekli yukarıya tellere uçuyor tek ayak,gaga ile orda dakikalarca asılı kalınca tekrardan tüneğe koyuyordum) Sonra tüneğe koyayım dedim baktım, tutunmuyor.Bir baktımki diğer ayağıda aynı şekilde olmuş...Hayvan artık iki ayağınıda kullanamıyor,tabanda sürünüyor,bir yanının üzerine 7/24 uzanarak günlerini geçirmeye başladı.Yemini,suyunu vs hemen önüne koyuyordum.Ama genede zorlanıyordu.Düz bir zemine koyduğumda, yem kabuklarıyla, dışkısıyla içiçe yatıyor üstüne başına sürülüyordu.Kafesin tabınında telli ızgara vardır bilirsiniz, onun üzerinde iken bu sorun daha az oluyordu ama ondada hayvan rahat edemiyordu.Her gün kıçında sürekli pislik birikiyor,yapışıyordu.Ne yalan söyleyim, onu o şekilde görünce hayatına son vermekle vermemek arasında çok gittim geldim...Bir hayvanı böyle zorluklar içinde yaşamaya mahküm etmek mi doğrudur yoksa hayatına son vermek mi? Dışardaki bir hayvan için direk ikinci seçenek derim ama uzun yıllar sizlerle içiçe olan bir canlı için bu çok zor oluyor.Üstelik nasıl hayatına son vereceksinki! Açlıktan öldürerek mi, soğukta dondurarak mı, bir tarafını hızlıca kopararak mı, yoksa boğarak mı.Hepsi canice gözüken durumlar. Ve olmayacak şeylerdi.Ya bir veternere götürüp, ötenazi yaptıracaktım ya da bu şekilde kendi haline bırakacaktım.Ama bir süre sonra onu o şekildede olsa insan sevmeye devam ettiği görüyor.Artık üzülmekten ziyade kabulleniyorsun ve o şekilde yaşamının sonuna kadar devam etmesinden yana seçimimi kullandım.Yaklaşık 15-20 gün,hayvan sürünerek yaşadı.Hergün kıçını bir bezle silmek, hergün kafesini temizlemek, hergün onla ilgilenmek gerekti...
Ama bir süre sonra alışıyorsun bunlara...Bu şekilde 15-20 gün devam etti.Ama hayvan gün geçtikçe zayıfladı, güçsüzleşti,halsizleşti.Bir gece garip garip kanat çırpmaya başladı.Kendini sağa sola doğru atmaya başladı.Elime aldım sakinleştirmeye çalıştım ama çok değişik gözüküyordu.Sonra kafesine koydum bir süre sonra baktımki kaçınılmaz son gerçekleşmiş.
(( Ölüm Allahın emri, her canlı bir gün ölümü tadacaktır. Bize burda düşen, yapılması gerekenleri imkanlarımız doğrultusunda yapıp yapmadığımız kalıyor.Gerisini zaman belirliyor...
İşin teknik kısmına geleceksek, ayağındaki bu durum basit bir kas, lif yırtılması değildi yoksa o kadar zaman geçti düzelmesi gerekirdi.Ya da hiç düzelmeyip tek ayakla yaşamaya devam etmesi gerekirdi.Halbuki bu durum diyer ayağınada vurdu.Ezilme,burkulma vs de değildi bu durumda.Vitamin, mineral eksikliğide değildi, yemleri vs her şeyi düzenli veriliyordu.Yatığım araştırmalar sonucunda benzer semptomları kuşlardaki tümor habercesi olduğunu öğrendim.İstanbuldan bir veterner kliniğiyle yazıştım, bir kaç el cevap vermelerine rağmen tahminleri, bu tropikal hayvanlarda tümorlar çok sık rastlanan bir durummuş.özellikle böbrek altı tümorü bacağa giden sinirlere baskı yaptığından kuşta topallamalar,dışkısında anarmalikler vs gözüküyormuş.Tabi daha kesin bir bulgu için kuşun kan dışkı vs analizlerinin yapılması gerekiyordu.Bırakın bunları yaptırmayı kontrol için bile İstanbul bana çok uzaktı.Ama benzer semptomları gösteren, imkanları elveren kişiler İstanbuldaki
http://www.istanbulvet.com/ veterner kliniğiyle temas kurabilir. Kısacası benim muhabbetteki gibi durumla karşı karşıya olanlar, fiziksel hasarlar gözükmemesine rağmen rahatsızlıkları devam eden kuşlarında bu tarz bir hastalıkla karşı karşıya olabileceklerini görmelilerdir.
Onu o şekilde görünce insanın içi acıyor, bir şeyler yapmak istiyor ama alanına hakim veterneri bulmak çok zor, ilgisi olanlarında gerekli imkanları yok.Sonuçta kuşu alıpta büyük şehire gidip tedavisini arama gibi bir şansımızda olmayınca, mecburen benzer durumları yaşamış kişilerin deneyimlerini edinmemiz gerekiyor.
