Selçuk YÜKSEL
Onursal Üye
- Katılım
- 17 Ara 2016
- Mesajlar
- 8,631
- Tepkime puanı
- 2,564
Arkadaşlar, Hemen hepimiz kuşlarımızın suyuna belirli periyotlarda takviye ürün katıyoruz. ( Kullanmayanlar varsa mutlaka başlasınlar ) Bu takviyeler arasında Multi vitaminler, Multi mineraller, Amino asitler , probiyotikler vs var.
Vitaminlerden başlayacak olursak ;
Vitaminler iki ana kategoriye ayrılır :
1- Yağda çözünen vitaminler grubu,
2- Suda çözünen vitaminler grubu,
Yağda çözünen vitaminler kanatlıların veya memelilerin vücutlarında depolanabilir özelliktedirler. ( Örnek olarak E ve A vitamini ) Bu Vitaminler haftada bir hatta 15 günde bir de takviye edilse vücutta depolanabilme özelliğinde oldukları için ara günlerde eksikliği hissedilmez. Dolayısıyla bu vitaminlerin kuşlara haftada bir yada 15 günde bir verilmesi sorun olmayacaktır. Tek sıkıntı, bir seferde yüksek doz verilmesinin yan etkileri olabilir. ( ki bu etki yavru kuşlar haricinde çok belirgin değildir ) Başkada sorun olmayacaktır.
Ama suda çözünen vitaminler için durum farklıdır. Örneğin B vitaminlerinin hepsi suda çözünür özelliktedir ve vücutta depolanmaz, bu vitaminlerin fazlası idrar yoluyla dışarı atılır. Mesela B 12 vitamininin günlük alması gereken dozunun 5 katını da verseniz ertesi güne faydası olmayacaktır. Dolayısıyla suda çözünen vitaminlerin günlük belli dozlarda alınması gerekmektedir. Bu durum hem kanatlılar hem de memeliler için geçerlidir. Kafes kuşlarına gelecek olursak ; hem suda çözünen hem yağda çözünen vitaminlerin bir kısmını günlük diyetleriyle zaten almaktadırlar. Ama bu miktar genellikle azdır. Ve bazı vitamin ve minerallerden yoksundur. Ve günlük diyetleriyle hangi miktarda aldıklarını tespit etmek neredeyse imkansızdır. Peki her gün almaları gereken suda çözünen vitaminleri yeterli miktarda alıp almadıklarından nasıl emin olacağız ? Bu vitaminleri en az ‘’gün aşırı’’ takviye ederek… Bu cümlemi duyanların %99’u ; olur mu canım bu çok fazla doz demektir ! diyecekler. Ama bir durun peşin hüküm kurmayın nasıl olacağını aşağıda anlatacağım.
Kuşları zengin karışımlı yemlerle beslemenin yanında, ( Rasyon yem daha mantıklı ama bu konuyu başka bir gün konuşuruz ) onlara özellikle de suda çözünen vitamin desteğini elimizden geldiğince sıklaştırmaya çalışmalıyız. Haftada bir verdiğimiz vitamin takviyelerini dozunu düşürerek sıklaştırabiliriz. Bunu yapabilmek için en pratik çözüm küçük suluklar kullanmaktır. 20 ml’lik suluklar idealdir. 20 ml’lik suluklar ( bazen kumluk diye de adlandırılır ) aynı zamanda ekonomiktir de. Ekonomik olmasının sebebi kullanılacak ilaç veya takviye miktarını düşürmesidir. Mesela 100 ml’lik suluğa 10 damla katılması önerilen takviyeden, 20 ml suluğa 2 damla katmak yeterli olacak ve birebir aynı doz elde edilmiş olacaktır. Bu sayede, kuşların aldığı takviyenin dozu değişmeden daha az ilaç kullanılmış olur. Dolayısıyla atıyorum kuşlarınıza 1 ay yetecek bir takviye ürün, 5 ay yetmeye başlayacaktır. Haliyle de İlaç maliyeti 1/5’e düşmüş olacaktır. Özellikle kuş sayısı fazla olanlar bunun ne demek olduğunu çok iyi anlarlar. Bu ekonomik koşullarda çok önemli maliyet farkı oluşturur.
20 ml su kuşa ne kadar süre yeter ? 20 ml su 1 kuşa bir gün fazlasıyla yeter arkadaşlar. Hatta kışın 2 kuşa da yeter. ( Kafeste 2 kuş varsa yazın su iki kez yenilenebilir. Zaten önerim mümkünse günde 2 kez taze verilmesidir ) Veya 20’lik iki suluk takılabilir yada 50 ml’lik suluk kullanırsınız. Veya 100 ml suluğun yarısını kullanırsınız. Yavrulu takımlara gelince normal şartlarda en az 50 ml su olmalı önlerinde. Yazın ise 100 ml.
Yaz kış ayrımı yapmışken şunu da atlamamak gerekir. Kuşlar kışın yaza oranla yarı oranında hatta daha az su tüketirler. Buda takviye kullanıldığında kuşun aldığı günlük dozu yarı orana düşürmüş olur. Antibiyotik kullanılan senaryoda bu fark gerçekten önemlidir. Hatta vitamin kullanımında bile önemlidir. Dolayısıyla kışın takviye dozunu arttırmamız gerekecektir. Vitamin kattığımız senaryoda aynı miktar suya aynı oranda ilaç katmış olsak bile kış aylarında bu takviyeden veya ilaçtan yarı oranda faydalanmış olacaktır . Bunu da kulağınıza küpe etmelisiniz. Doz ayarlamasını buna göre yapmalısınız. Suya katılan ilaçlar açısından İlaç üreticilerinin önerdiği dozlar genellikle ortalama dozlardır. Suya katılan ilaçlarda nokta atışı dozu isteseler de öneremezler. O ilaç yazın mı kullanılacak kışın mı kullanılacak, önlerinde nemlendirilmiş mama olacak mı olmayacak mı ? kuş isal mi ? vücudu su kaybediyor mu ? vs vs su tüketimini etkileyen bir sürü faktör var. Bunları öngöremezler haliyle. O sebeple ortalama doz önerirler mecburen. 10 damla takviye kattığınız aynı suluktan kışın az yazın fazla tüketeceklerdir mesela. Buda kuşun vücuduna giren takviye dozunu etkileyecektir. Yani kuşlarımızın doktoru olmalı, takviyelerin ve antibiyotik dozlarının yaz-kış ayarlamasını kendimiz yapmalıyız. Tabi kullandığımız ürün için üretici firmanın önerileri istikametinde. Kışın önerilen dozu bir tık arttırmak mantıklı olabilir. ( Abartmamak şartıyla )
Peki kuşa sık takviye yapmanın yan etkisi olmaz mı ? Bu durumu nasıl bertaraf edeceğiz ? Daha önce de dediğim gibi dozu azaltarak… Örneğin, 100 ml suya 10 damla katılması önerilen bir takviye ürününün küçük ( 20 ml ) suluğa katılma senaryosunda 2 damla katılmalı demiştik. Bu standart senaryo ( haftada bir rutini ) için geçerlidir. Gün aşırı verdiğimiz senaryoda ise 20 ml suya yazın tek damla, kışın 2 damla katmak yeterli olacaktır. ( Bu söylediğime dayanıp her ilacı her takviyeyi 20 ml suya 1 damla olarak yorumlamayın. Her ilaç veya takviye için oranları ayarlamak gerek. ) Bu durumda koşullar uygunsa kuşa her gün probiyotik 2 günde bir vitamin 2 günde bir mineral verebiliriz. Probiyotik ürünler vitaminle veya mineralle aynı suya katılabilir sakıncası yoktur. Hatta kullanıyorsanız aynı suya amino asit de ekleyebilirsiniz. ( Antibiyotik kattığınız suya da mutlaka probiyotik katın ) Toz halinde katılan takviyelerde ise atıyorum 100 ml suya mercimek tanesi kadar önerilmişse 20 ml suya iki toplu iğne başı kadar katmak yeterli olacaktır. Burda önemli olan husus. Haftada bir verdiğiniz dozu eşit dozlara bölerek birden fazla günde vermek. Haftalık toplam olarak yine aynı dozu vermiş olacağız. Ama taksitle vermiş olacağız.
Probiyotiğin Önemi ve kullanım şekli ;
Probiyotiğin önemini bilmeyen kalmadı. Sayfalara sığmayacak kadar önemli bir üründür. Son dönemlerin mucizevi ürünüdür desem abartmış olmam. Mutlaka kullanın , Mutlaka kullanın, mutlaka kullanın….. Ancak kullandığınız probiyotiğin içeriğinde herhangi bir vitamin veya mineral varsa haliyle her gün kullanamazsınız. Bana kalırsa kullanacağınız probiyotik ürün, sadece micro organizma ve Multi enzim içermelidir ( ama mutlaka enzimler içermelidir. ) Probiyotik sade ( vitamin katkısız ) olursa ; özgürce, sık sık , doz aşım endişesi olmadan kullanabilirsiniz. Sadece 3 ayda bir 15 gün verilmeyip kuşun bağımlılık ihtimali önlenebilir. Bu da gerekli midir ayrıca tartışılır.
Bu yöntem illa da uygulanmalı demiyorum. Çünkü birçok kişinin bunla uğraşacak vakti olmayabilir uğraşmak istemeyebilir, koşulları elvermeyebilir suyu iki günde bir değişmek zorunda olabilir vs. Onlar rutinlerine devam ederler. Önermesem bile çok da sorun değildir. Ancak bu yöntemin , önemli bir takım faydaları vardır. Örneğin kuşlar için çok önemli olan folik asit, B 12 , biyotin, çinko ve sayamadığım bir çok ‘’vücutta depolanmayan vitaminleri’’ daha sık vermiş olacaksınız. Özellikle de kuş tüydeyse veya yavru bakıyorsa bu yöntemin önemi daha çok artar. En başta kuşlarınızın vitamin eksikliği yaşamadığından emin olmuş olursunuz. Ayrıca atıyorum A vitaminini veya E vitaminini tek seferde fazla dozlarda yüklemektense küçük dozlarda yavaş yavaş yüklemiş olacaksınız ve yan tesirini önemli ölçüde azaltmış olacaksınız bu sayede kuşun karaciğeri daha az yorulmuş olacak. Özellikle de yavru besliyorlarsa yavrular için ‘’az doz, sık uygulama’’ kat be kat önemlidir.
Ama takviyenin kullanma yönergesinde haftada 1-2 uygulanması öneriliyor ? Eğer her gün kullanılması daha iyi olsa bunu söylemezler miydi ? Arkadaşlar ilaç firmaları birer ticarethanedir. Para kazanmak isterler. Dolayısıyla da ürünlerinin pratik kullanılabilir olması gerektiğini bilirler. Eğer üreticileri her gün uğraştıracak öneriler yaparlarsa ürünlerini satamazlar ! Benim ürünüm haftada 1 gün kullansanız bile yeterli olacak şekilde üretilmiştir. Pratiktir algısı oluşturmaya çalışırlar. Haksız da değiller çünkü insanlar tembel. Tek seferde her sorunu çözeyim istiyorlar. İlaç firmaları da buna göre şekilleniyorlar.
Yeme veya mamaya katılan takviyelere gelince ; Ben suya katılmaya uygun olmayan ürünleri kullanmıyorum. Çünkü doz ayarlaması yapmak çok zor, hatta imkansızdır. Kuş mamayı az yer çok yer hangi kuş ne oranda yedi vs. bilemezsiniz. Yeme katılması önerilen toz formdaki takviyeler de dibe çökecek kuş faydalanamayacaktır. Tohumları nemlendirip yeme katmak bir ihtimaldir ama oda risklidir. Çünkü yem çabuk bozulacaktır.
Mineral desteği konusunda da aşağı yukarı aynı şeyler geçerlidir. Vücutta yeterince depolanmayan mineralin düşük dozlarda sık sık takviye edilmesi avantajlıdır. Örneğin çinko, tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli bir mineraldir. Eksikliği bir çok soruna neden olur. Hergün belli miktar almalılar. Ama fazlası da kuşu zehirler ! Keza iyot da öyledir. Çözüm ise az dozlarda ama sık sık vermektedir. Bu yöntemle , yavru gelişimi hızlanacak ve iyileşecek, tüy kalitesi , tüy parlaklığı, canlılığı, gözle görülür şekilde artacaktır. Tüy yolma sorunları azalacak, hastalık ihtimali azalacak, verimlilik artacaktır.
Ben veteriner değilim. Söylediklerim kişisel kanaat ve tecrübelerimi paylaşmaktan ibarettir. Ama şuda bir gerçek ki ; bu bilgiler, ‘’çok ince detay bilgilerdir’’ ve bu tarz bilgilere kolay kolay ulaşamazsınız. Olabildiğince sade ve anlaşılır bir dille yazmaya çalıştım. Merak ettiklerinizi sorabilirsiniz. Ve yanlış olduğunu düşündüğünüz hususları yazın tartışıp doğruyu bulalalım. En iyisini bilirim iddiam olamaz. Faydalı olması dileğiyle…
Vitaminlerden başlayacak olursak ;
Vitaminler iki ana kategoriye ayrılır :
1- Yağda çözünen vitaminler grubu,
2- Suda çözünen vitaminler grubu,
Yağda çözünen vitaminler kanatlıların veya memelilerin vücutlarında depolanabilir özelliktedirler. ( Örnek olarak E ve A vitamini ) Bu Vitaminler haftada bir hatta 15 günde bir de takviye edilse vücutta depolanabilme özelliğinde oldukları için ara günlerde eksikliği hissedilmez. Dolayısıyla bu vitaminlerin kuşlara haftada bir yada 15 günde bir verilmesi sorun olmayacaktır. Tek sıkıntı, bir seferde yüksek doz verilmesinin yan etkileri olabilir. ( ki bu etki yavru kuşlar haricinde çok belirgin değildir ) Başkada sorun olmayacaktır.
Ama suda çözünen vitaminler için durum farklıdır. Örneğin B vitaminlerinin hepsi suda çözünür özelliktedir ve vücutta depolanmaz, bu vitaminlerin fazlası idrar yoluyla dışarı atılır. Mesela B 12 vitamininin günlük alması gereken dozunun 5 katını da verseniz ertesi güne faydası olmayacaktır. Dolayısıyla suda çözünen vitaminlerin günlük belli dozlarda alınması gerekmektedir. Bu durum hem kanatlılar hem de memeliler için geçerlidir. Kafes kuşlarına gelecek olursak ; hem suda çözünen hem yağda çözünen vitaminlerin bir kısmını günlük diyetleriyle zaten almaktadırlar. Ama bu miktar genellikle azdır. Ve bazı vitamin ve minerallerden yoksundur. Ve günlük diyetleriyle hangi miktarda aldıklarını tespit etmek neredeyse imkansızdır. Peki her gün almaları gereken suda çözünen vitaminleri yeterli miktarda alıp almadıklarından nasıl emin olacağız ? Bu vitaminleri en az ‘’gün aşırı’’ takviye ederek… Bu cümlemi duyanların %99’u ; olur mu canım bu çok fazla doz demektir ! diyecekler. Ama bir durun peşin hüküm kurmayın nasıl olacağını aşağıda anlatacağım.
Kuşları zengin karışımlı yemlerle beslemenin yanında, ( Rasyon yem daha mantıklı ama bu konuyu başka bir gün konuşuruz ) onlara özellikle de suda çözünen vitamin desteğini elimizden geldiğince sıklaştırmaya çalışmalıyız. Haftada bir verdiğimiz vitamin takviyelerini dozunu düşürerek sıklaştırabiliriz. Bunu yapabilmek için en pratik çözüm küçük suluklar kullanmaktır. 20 ml’lik suluklar idealdir. 20 ml’lik suluklar ( bazen kumluk diye de adlandırılır ) aynı zamanda ekonomiktir de. Ekonomik olmasının sebebi kullanılacak ilaç veya takviye miktarını düşürmesidir. Mesela 100 ml’lik suluğa 10 damla katılması önerilen takviyeden, 20 ml suluğa 2 damla katmak yeterli olacak ve birebir aynı doz elde edilmiş olacaktır. Bu sayede, kuşların aldığı takviyenin dozu değişmeden daha az ilaç kullanılmış olur. Dolayısıyla atıyorum kuşlarınıza 1 ay yetecek bir takviye ürün, 5 ay yetmeye başlayacaktır. Haliyle de İlaç maliyeti 1/5’e düşmüş olacaktır. Özellikle kuş sayısı fazla olanlar bunun ne demek olduğunu çok iyi anlarlar. Bu ekonomik koşullarda çok önemli maliyet farkı oluşturur.
20 ml su kuşa ne kadar süre yeter ? 20 ml su 1 kuşa bir gün fazlasıyla yeter arkadaşlar. Hatta kışın 2 kuşa da yeter. ( Kafeste 2 kuş varsa yazın su iki kez yenilenebilir. Zaten önerim mümkünse günde 2 kez taze verilmesidir ) Veya 20’lik iki suluk takılabilir yada 50 ml’lik suluk kullanırsınız. Veya 100 ml suluğun yarısını kullanırsınız. Yavrulu takımlara gelince normal şartlarda en az 50 ml su olmalı önlerinde. Yazın ise 100 ml.
Yaz kış ayrımı yapmışken şunu da atlamamak gerekir. Kuşlar kışın yaza oranla yarı oranında hatta daha az su tüketirler. Buda takviye kullanıldığında kuşun aldığı günlük dozu yarı orana düşürmüş olur. Antibiyotik kullanılan senaryoda bu fark gerçekten önemlidir. Hatta vitamin kullanımında bile önemlidir. Dolayısıyla kışın takviye dozunu arttırmamız gerekecektir. Vitamin kattığımız senaryoda aynı miktar suya aynı oranda ilaç katmış olsak bile kış aylarında bu takviyeden veya ilaçtan yarı oranda faydalanmış olacaktır . Bunu da kulağınıza küpe etmelisiniz. Doz ayarlamasını buna göre yapmalısınız. Suya katılan ilaçlar açısından İlaç üreticilerinin önerdiği dozlar genellikle ortalama dozlardır. Suya katılan ilaçlarda nokta atışı dozu isteseler de öneremezler. O ilaç yazın mı kullanılacak kışın mı kullanılacak, önlerinde nemlendirilmiş mama olacak mı olmayacak mı ? kuş isal mi ? vücudu su kaybediyor mu ? vs vs su tüketimini etkileyen bir sürü faktör var. Bunları öngöremezler haliyle. O sebeple ortalama doz önerirler mecburen. 10 damla takviye kattığınız aynı suluktan kışın az yazın fazla tüketeceklerdir mesela. Buda kuşun vücuduna giren takviye dozunu etkileyecektir. Yani kuşlarımızın doktoru olmalı, takviyelerin ve antibiyotik dozlarının yaz-kış ayarlamasını kendimiz yapmalıyız. Tabi kullandığımız ürün için üretici firmanın önerileri istikametinde. Kışın önerilen dozu bir tık arttırmak mantıklı olabilir. ( Abartmamak şartıyla )
Peki kuşa sık takviye yapmanın yan etkisi olmaz mı ? Bu durumu nasıl bertaraf edeceğiz ? Daha önce de dediğim gibi dozu azaltarak… Örneğin, 100 ml suya 10 damla katılması önerilen bir takviye ürününün küçük ( 20 ml ) suluğa katılma senaryosunda 2 damla katılmalı demiştik. Bu standart senaryo ( haftada bir rutini ) için geçerlidir. Gün aşırı verdiğimiz senaryoda ise 20 ml suya yazın tek damla, kışın 2 damla katmak yeterli olacaktır. ( Bu söylediğime dayanıp her ilacı her takviyeyi 20 ml suya 1 damla olarak yorumlamayın. Her ilaç veya takviye için oranları ayarlamak gerek. ) Bu durumda koşullar uygunsa kuşa her gün probiyotik 2 günde bir vitamin 2 günde bir mineral verebiliriz. Probiyotik ürünler vitaminle veya mineralle aynı suya katılabilir sakıncası yoktur. Hatta kullanıyorsanız aynı suya amino asit de ekleyebilirsiniz. ( Antibiyotik kattığınız suya da mutlaka probiyotik katın ) Toz halinde katılan takviyelerde ise atıyorum 100 ml suya mercimek tanesi kadar önerilmişse 20 ml suya iki toplu iğne başı kadar katmak yeterli olacaktır. Burda önemli olan husus. Haftada bir verdiğiniz dozu eşit dozlara bölerek birden fazla günde vermek. Haftalık toplam olarak yine aynı dozu vermiş olacağız. Ama taksitle vermiş olacağız.
Probiyotiğin Önemi ve kullanım şekli ;
Probiyotiğin önemini bilmeyen kalmadı. Sayfalara sığmayacak kadar önemli bir üründür. Son dönemlerin mucizevi ürünüdür desem abartmış olmam. Mutlaka kullanın , Mutlaka kullanın, mutlaka kullanın….. Ancak kullandığınız probiyotiğin içeriğinde herhangi bir vitamin veya mineral varsa haliyle her gün kullanamazsınız. Bana kalırsa kullanacağınız probiyotik ürün, sadece micro organizma ve Multi enzim içermelidir ( ama mutlaka enzimler içermelidir. ) Probiyotik sade ( vitamin katkısız ) olursa ; özgürce, sık sık , doz aşım endişesi olmadan kullanabilirsiniz. Sadece 3 ayda bir 15 gün verilmeyip kuşun bağımlılık ihtimali önlenebilir. Bu da gerekli midir ayrıca tartışılır.
Bu yöntem illa da uygulanmalı demiyorum. Çünkü birçok kişinin bunla uğraşacak vakti olmayabilir uğraşmak istemeyebilir, koşulları elvermeyebilir suyu iki günde bir değişmek zorunda olabilir vs. Onlar rutinlerine devam ederler. Önermesem bile çok da sorun değildir. Ancak bu yöntemin , önemli bir takım faydaları vardır. Örneğin kuşlar için çok önemli olan folik asit, B 12 , biyotin, çinko ve sayamadığım bir çok ‘’vücutta depolanmayan vitaminleri’’ daha sık vermiş olacaksınız. Özellikle de kuş tüydeyse veya yavru bakıyorsa bu yöntemin önemi daha çok artar. En başta kuşlarınızın vitamin eksikliği yaşamadığından emin olmuş olursunuz. Ayrıca atıyorum A vitaminini veya E vitaminini tek seferde fazla dozlarda yüklemektense küçük dozlarda yavaş yavaş yüklemiş olacaksınız ve yan tesirini önemli ölçüde azaltmış olacaksınız bu sayede kuşun karaciğeri daha az yorulmuş olacak. Özellikle de yavru besliyorlarsa yavrular için ‘’az doz, sık uygulama’’ kat be kat önemlidir.
Ama takviyenin kullanma yönergesinde haftada 1-2 uygulanması öneriliyor ? Eğer her gün kullanılması daha iyi olsa bunu söylemezler miydi ? Arkadaşlar ilaç firmaları birer ticarethanedir. Para kazanmak isterler. Dolayısıyla da ürünlerinin pratik kullanılabilir olması gerektiğini bilirler. Eğer üreticileri her gün uğraştıracak öneriler yaparlarsa ürünlerini satamazlar ! Benim ürünüm haftada 1 gün kullansanız bile yeterli olacak şekilde üretilmiştir. Pratiktir algısı oluşturmaya çalışırlar. Haksız da değiller çünkü insanlar tembel. Tek seferde her sorunu çözeyim istiyorlar. İlaç firmaları da buna göre şekilleniyorlar.
Yeme veya mamaya katılan takviyelere gelince ; Ben suya katılmaya uygun olmayan ürünleri kullanmıyorum. Çünkü doz ayarlaması yapmak çok zor, hatta imkansızdır. Kuş mamayı az yer çok yer hangi kuş ne oranda yedi vs. bilemezsiniz. Yeme katılması önerilen toz formdaki takviyeler de dibe çökecek kuş faydalanamayacaktır. Tohumları nemlendirip yeme katmak bir ihtimaldir ama oda risklidir. Çünkü yem çabuk bozulacaktır.
Mineral desteği konusunda da aşağı yukarı aynı şeyler geçerlidir. Vücutta yeterince depolanmayan mineralin düşük dozlarda sık sık takviye edilmesi avantajlıdır. Örneğin çinko, tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli bir mineraldir. Eksikliği bir çok soruna neden olur. Hergün belli miktar almalılar. Ama fazlası da kuşu zehirler ! Keza iyot da öyledir. Çözüm ise az dozlarda ama sık sık vermektedir. Bu yöntemle , yavru gelişimi hızlanacak ve iyileşecek, tüy kalitesi , tüy parlaklığı, canlılığı, gözle görülür şekilde artacaktır. Tüy yolma sorunları azalacak, hastalık ihtimali azalacak, verimlilik artacaktır.
Ben veteriner değilim. Söylediklerim kişisel kanaat ve tecrübelerimi paylaşmaktan ibarettir. Ama şuda bir gerçek ki ; bu bilgiler, ‘’çok ince detay bilgilerdir’’ ve bu tarz bilgilere kolay kolay ulaşamazsınız. Olabildiğince sade ve anlaşılır bir dille yazmaya çalıştım. Merak ettiklerinizi sorabilirsiniz. Ve yanlış olduğunu düşündüğünüz hususları yazın tartışıp doğruyu bulalalım. En iyisini bilirim iddiam olamaz. Faydalı olması dileğiyle…
Son düzenleme: