selen canaydın bedel
Onursal Üye
- Katılım
- 26 Mar 2013
- Mesajlar
- 2,365
- Tepkime puanı
- 54
Muhabbet Kuşları Ve Hastalıkları;
Muhabbet Kuşları Hassas olduklarından bakımlarıda özenli olmalı ve onları bir çok hastalıklardan korumamız gerekiyor.
Aşağıdaki yazılarda hastalıkları ve çözümlerini bulabilirsiniz.
MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI; KAŞINTI VE BİTLER..
Belirtileri: Kuşun sürekli kaşınması, gagası ile tüylerini sıkıştırmaya çalışarak didiklemesi, tüylerini kabarık tutarak sürekli silkinmesi ve gövdesini bir yerlere sürtmeye çalışması.
.
Sebepleri:
Kuşun gövdesinde, tüylerinin arasında gözle görülebilen koyu renkli çok küçük canlılar var ise bunlar kaşıntıya neden olan asalak hayvanlar yani bitlerdir. Kanaryaların en büyük zararlılarındandır. Kuşu elimize aldığımızda kanat altı ve ense tüylerini hafifçe üflersek bitleri rahatça görebiliriz. Bu bitler kuşun geldiği yerden, başka bir hayvandan yada yeni alınmış bir kafes aksesuarından gelebilir. Eğer yavru ve yuva varsa bu kısımlarda kontrol edilmelidir.Aşırı oranda üredikleri zamanlarda öldürücüdürler. Bitleri gündüz faaliyette görme olanağı yoktur. Bunlar geceleri ortaya çıkarlar.
Eğer kuş besleyen kişi biraz ihmalkâr yaradılışlı ve dikkatsizse, hızlı bir üreme sonucunda kuşu bir felâketle karşı karşıya kalacaktır. Çünkü bitler çok küçük olmaları nedeniyle pek kolay görülmezler, buna karşın büyük birer kan emicidirler. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında üreme sonucu çok çabuk çoğaldıklarından dikkatli olunmalıdır.
Kafeste bit olup olmadığını anlamak için kafes geceleri dinlenir. Kuşlar huzursuz ve kıpırtılı iseler bir bit hücumu karşısındalar demektir.
Tehlikelidirler, özellikle yazın ortaya çıkan bu hayvanlar, akşamları kuşa rahat vermezler. Kuşun kanını emerek onun zayıf düşmesine ve hastalanmasına neden olurlar. Tünek başlıklarındaki delikler bitlerin saklanacakları yerlerin başında geldiklerinden, buraların incelenmesiyle de varlıkları anlaşılabilir. Bitkilerdeki bitler farklı olup, kuşlar için zararlı değildir. Bitin varlığını anlamak için kafesin köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar bölgelere ve tünek kamışlarının uç kısımlarına bakılmalıdır. Bitin kendisini görebileceğimiz gibi bıraktığı beyaz dışkılarını da noktalar halinde görebiliriz. Ayrıca yuva var ise elimizi yuvaya soktuğumuzda kıpırtılarını ve kaynaşmalarını hissedebiliriz. Daha da bilemiyorsak kafesin bir köşesine küçük bir pamuk parçası yada beyaz mendil koyarsak bir kaç gün sonra burada yuvalandıklarını görebiliriz.
.
Tedavi :
Bu bitlerden kurtulmak için eczane veya petshop lardan temin edilecek bit spreyi kullanılmalıdır. Bu tedaviye 2 - 3 gün ara ile bir kaç kez tekrarlanmalıdır. Bit spreyi kuşun tüm vücuduna, özellikle kanat altına ve boyun bölgesine sıkılmalıdır. Kuşun yüz, gaga ve göz kısmına sıkılmamasına dikkat edilmelidir. Pire tozu da bu derdinizi çözümleyecektir. Ayrıca "Jakotin" adlı ilaç ve opigal 5 tozu,rin tozu, Ektogal, lizol, karbonil, kreolin, madeni esanslar, kafur türü maddelerde kullanılabilir. Bu tozlar tünek başlıklarındaki deliklere, kafesin kenar kıyı köşelerine serpilerek, kuşun kanat altlarına dökülerek çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bitlerin kökü kazınabilir. Özellikle kuluçka devrelerinde yuvalıkların büyük bit yuvaları olacağını; bunların yavruların kanlarını emerek ölümlerine sebep olacağını hatırlatırız.
Yuvaların ilaçlanmasında yavruların tozdan zarar görmemesi için dikkatli davranılmasını tavsiye ederiz. Daha iyisi, bit bulundurabileceği düşünülen eski yuvalığın alınarak yerine yenisinin konulmasıdır.
Kafesin içinin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi de önemlidir.Özellikle kafesin köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar bölgelere ve tünek kamışlarının uç kısımlarına yuvalanırlar. Bu nedenle, ya kafes ve aksesuarları sıcak su ile iyice yıkanmalı yada bahsedilen spreyden kafesin özellikle bu kısımlarına sıkılmalıdır.
MUHABBET KUŞU TÜY YOLMA SORUNU
Birçok insan, büyük papağanlarının, yalnızlık ve üzüntü yüzünden kendi tüylerini yolmaya yöneldiğini söylerler. Bir defa tüy yolmaya başladıklarında genellikle kötü bir alışkanlık haline geldiğinden engellemek çok zor olmaktadır. Ancak bu davranış biçiminin yalnızca Amazon veya diğer büyük papağan türleri için söylenmiş olması ile konu çarpıtılmıştır. Muhabbet kuşları veya sultan papağanı gibi daha küçük papağanlar türleri de tüylerini yolmaktadırlar.
Eğer bir muhabbet kuşuna tek olarak bakmakta iseniz ve sürekli olarak çok yoğun şekilde ona bakıp ilgilenemiyorsanız, tüylerini yolmak zorunda kalacaktır. En iyisi, ona mümkün olduğu kadar kısa sürede eş almak olacaktır. Bu, onun tüylerini yolarak kendine zarar vermesini önler.
Bir muhabbetkuşunun, tüylerini yolarak öz kıyım veya kendini cezalandırmaya yöneldiği andan itibaren, empati kurarak sabırla yaklaşım gerekmektedir. Herhangi bir olayda, bazı ilaçlar (mesela mineraller, özel besin ilaveleri) ile kuşun yeni tüylerinin büyümesini desteklemek için veteriner hekimle temas kurulmalıdır.Tüyleri yolunmuş bir muhabbetkuşu diğerlerine göre güzel görünmemesinin yanında, sağlıklı ve tüylü bir arkadaşından çok daha hızlı şekilde üşüyecektir.
Lütfen, muhabbetkuşunuzun, tüy yolmaya neden başladığını tam olarak belirleyiniz. Eğer, yalnızsa, ona başka bir kuşun gerçek dostluğunu sağlayın. Uzun yıllar boyunca muhabbet kuşları ve papağanların tek başına bakımlarının (uzmanların görüşü) zeki ve sosyal olan bu hayvanlara işkence anlamı taşıdığı bilinen bir gerçektir.
Ayrıca, kuşun sıkılıp sıkılmadığı da önemlidir. Kuşlara, birçok uygun oyuncak ve tırmanması için değişik olanaklar sunulmalıdır. Buna ek olarak, tüylerini yolan kuşa, tatma hislerini uyaracak farklı meyve ve sebzeleri sunularak can sıkıntısından kurtulmasına yardım edilmelidir. Düzelen kuş geleceği için emek sarfedecektir. Bunun için salkım halinde akdarının ve yulaf çeşitleri verebilirsiniz.
Bazı olaylarda kuşlar, kendi tüylerini yolmazlar. Onlar, bu kötü davranışı gösteren diğer kuşların kurbanı olur. Sağdaki fotoğraftaki Lessley'dir. Bu genç kuş, yuvada iken tüyleri annesi tarafından yolunmuştur.
Bedeninde tüysüzlük nedeniyle derisi görülen her kuşun kendi tüylerini yolduğu da düşünülmemelidir. Eğer kafası kel kalırsa , başka bir kuş neden olmuştur. Anatomik yapıları nedeniyle kuşlar, kendi başlarındaki tüyleri yolamazlar.Buna ek olarak, olası hormonal problemler de düşünülmelidir. Bazı koşullar altında kuş, daha büyük alanlardaki tüylerini kaybedebilir. Lütfen veteriner hekime danışınız.
Eğer küçük tüysüz bölgeler meydana gelirse, lütfen onlara daha yakından bakın. Kuşun, kaşıntılı bir egzaması olabilir. Bu durumda,çaresiz kuşun, tüylerini neden yolduğu tamamen anlaşılacaktır. Tüy yolunmasının mutlaka can sıkıntısı veya cinsel yalnızlık sonucu olmadığını görüyorsunuz. Ancak bu davranış, tırnaklarını yiyen insanlarda olduğu gibi kötü bir alışkanlık haline gelebilmektedir.
Tüy yolan kuşların oldukça büyük bölümü, devamlı zihinsel baskı altında bulunanlar gibi kendilerini yok etme eğilimi gösterir.
- MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI; ARA TÜY DÖKÜMÜ..
Belirtileri: Kuşun vücudundaki tüyler (özellikle kafası ve boynundaki tüyler) dökülür. Eğer parazitten dolayı dökülme varsa sürekli bir kaşıntı da gözlenir. Kuşun halsiz, isteksiz olması ötüşünü kesmesi ve kafes içerisinde durgun olduğu gözlenir. Ancak dişi kuşun yumurta üzerinde yattığı dönemlerde göğüs altında görülen dökülmeler normaldir.
Sebepleri:
Kuşlarda tüy dökümü pek çok nedenden olabilir.Normalde tüy dökme mevsimleri Ağustos, Eylül aylarıdır. Bu aylar dışındaki dökümlere "ara tüy dökümü " adı verilir. Kuşun ara tüye girmesi bir kaç sebepten olabilir.
1- Eğer kuşun bulunduğu yer hava almıyorsa yani kuşun sürekli kapalı bir ortamda kalmasından dolayı olabilir.
2- Kuşa verilen yem ve yiyeceklerin çok kuvvetli olması sonucu hayvanın bünyesinin aşırı yüklenmesi olabilir.
3- Sürekli değil ama aşırı dökülme varsa hastalık kapmış olması yada kaşıntısı varsa parazit gibi bir nedenden dol ayıda tüy dökebilir.
4- Mevsimsiz tüy dökümleri yem ve mama değişikliğinden olabileceği gibi yer değişikliğinden de olabilir.
5- Kuş kızgınlık dönemine geldiğinde de tüy dökebilir, özellikle 2 yıl gibi uzunca bir süre eşe atılmamışsa kuş sıkıntısından tüy dökebilir.
Tedavi :
Yukarıdaki sebeplerden kuşunuza uygun olandan sonuca ulaşabilirsiniz.
Kuşun tüyden çıkmasına yardımcı olmak için..
1- Yemliklerden birisine kenevir tohumu, diğerine de normal kuş yemi koyularak marul türü yeşillik verilmeli.
2- Banyosunu eksik etmemeli, banyo suyunu her sabah değiştirmeliyiz. Banyo yapmayı sevmeyen kuşlerın üzerine fısfıs su püskürtülebilir.
3- Vitamin takviyesine ihtiyaç duyulabileceğinden CeDe Multivitamin adlı vitamin ilacından 15 gün süresince suluğuna verilmeli ve suluk iki günde bir değiştirilmelidir.
4- Eğer yem veya mama değiştirildi ise eski kullanılan yeme veya mamaya dönülmelidir. Kuşun zayıf düştüğü bu dönemlerde meyve ile birlikte karışık yem verilmesi iyi olur.
5- Parazit durumunda ise parazit dökücü toz ilaçlardan kullanılmalıdır Haftada en az bir kere de banyo yapması sağlanmalıdır.
6- Kuş havadar bir yere konulmalı ancak rüzgar alan esintili bir yere konulmaması da kuşun sağlığı açısından önemlidir.
7- Eğer uzun süredir yalnız ise eşleştirmenizde kuşunuzun doğal sağlığı yönünden faydalı olur.
MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI; TÜY DEĞİŞİMİ (Karın Ağrısı)..
Öncelikle belirtmeliyiz ki "tüy değişimi" bir hastalık değildir; her yıl bütün kuşların geçirdiği normal bir fizyolojik yenilenmedir. Ancak, iyi bir bakım ve beslenme olanağına sahip olmayan kuşlar bu devrede zarar görmeye mahkûmdurlar. Temmuz ayı ile eylül ayı arasında geçirilen bu olay, kuş iyi bir bakım altında ise hiçbir iz bırakmadan kolaylıkla atlatılır.
O yılın yavruları olan genç kuşlar bu devreyi pek hafif geçirirler. Fazla tüy değiştirmezler. Bu nedenle de bünyeleri sarsılmaz. Daha iler ki yaşlarda bulunan kuşlar, önce kuyruk ve kanat, sonra vücut ve en son olarak kafa tüylerini değiştirerek yeni ve parlak tüylere sahip olurlar. Bütün bu oluşumun süresi normal olarak iki ay kadardır. Bu devre içinde kuş son derece halsizleşir. Hareketliliği azalır, ötmez olur.Tüy dökümü süresince kuşlar çok iyi bakılmalı, soğuktan, hava akımlarından, ani ısı düşmelerinden titizlikle korunmalı, beslenmelerine büyük özen gösterilmelidir.
Özellikle serin sonbahar gecelerinden korumak amacıyla geceleri kafes üstünün hava geçiren yün örtülerle sıkıca örtülmesinde yarar vardır. Tüy dökümü süresince, yeşillik ve meyveler azaltılır. Kenevir, turp ve hardal tohumu yemlerden çıkartılır. Kuvvet mamaları, kuşyemi, dan, marul tohumu ve keten tohumu verilir. Sularına, hastalıklardan korumak üzere Terramycine ve vitamin damlatılmasında yarar vardır. "Ce De Multivitamin", kuşların tüy atımını kolaylaştıran, bu süreyi kısaltan hazır bir vitamin olarak yarar sağlar.
Kuş, tüy değişimini beş hafta içinde tamamlar.
MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI; SOĞUK ALGINLIĞI..
BELİRTİLERİ :
Hafif soğuk algınlıklarında kuşun tüylerini kabarttığını bir köşeye çekilip tertop olmuş bir durumda,gözleri kapalı uyukladığını ötmediğini,yemediğini ve çevresiyle ilgilenmediğini görürüz.
Ani ısı değişikliliği kanaryalarda soğuk algınlığı bir şok etkisi göstererek kuşun bayılıp tüneğinden düşmesine varan belirtiler ile ortaya çıkabilir.Karın derisi doğal rengini yitirip kızarır ve morarır.Bu belirtiler soğuk algınlığını belirlemekle birlikte,eğer iyi tedavi edilmez ve tüm arazlar giderilmezse bronşit,astım, zatürree ve hatta verem gibi hastalıkların başlangıcı olma özelliğini de taşır.
NEDENLERİ :
Muhabbet kuşları duyarlı yapıya sahip varlıklardır.Gerçi 16-17 santigratlık sabit bir ısı sağlandığında sağlıkla yaşabilirler.Ancak 22-23 santigrat ısıdan bu derecelere ani düşüşlerde hastalanmalar olasılığı doğar. Gece ve gündüz arasındaki büyük ısı farkları veya kafesin sıcak odadan soğuk bir odaya odaya taşınması gibi nedenlerin yanı sıra soğuk suyla banyolar yaptırılan banyolar soğuk algınlığına neden olabilmektedir.
TEDAVİSİ :
İlk önlem olarak kuşu normal ısıdaki bir odaya getirilir. Kuşun ağzı,ucu inceltilmiş bir tüy sapı ile açılarak bir damla kadar bal konulur.Bu bir damlalık bal kuşu susatacak ve su içme isteği yaratacaktır. Bu isteğini gidermek için içeceği suya bir damla kadar TERRAMYCİNE damlatıldığında ilk tedavi sağlanmış olur.
Bu arada karma ve kuvvetli yem verilmemeli,kısa bir süre için haşlanmış patates kürü uygulanmalıdır.Doğal olarak bu süre içinde TERRAMYCİNE verilmeye devam edilmeli ve kuşu mümkün olduğunca sabit bir sıcaklıkta tutulmalıdır.Bu amaçla ilk günler için kafesin içine hava girmesine engel olmayacak yün bir örtü kullanılması ve kafesin bu örtü ile sıkı sıkıya örtülmesi yerinde bir tedbir olacaktır. Kuşunuzun biraz kendini toplayıp soğuk algınlığının kuvvetli etkilerini atmaya başladığında vitamin değeri yüksek besinlerle vücudun direnci artırılmalı ve bünyesi,besin değeri yüksek yemlerle takviye edilmelidir.
MUHABBET KUŞLARINDA HASTALIKLAR; AŞIRI YAĞLANMA..
BELİRTİLERİ :
kuşun gözle görülür biçimde toplandığı hareketlerinin hantallaştığı ötme istek ve gücünün azaldığı,solunum güçlüğü çektiği görülür. Avuca alınıp karın tüyleri üflendiğinde derinin yağlı buruşuk bir görünüm taşıdığı görülür.Aşırı şişmanlığın üremede de bazı eksikliklere ve döllenme güçlüklerine,iktidarsızlıklara neden olduğu unutulmamalıdır.
NEDENLERİ :
Kuşkusuz başlıca nedeni dengesiz ve aşırı besleme,proteince zengin ve unlu besinlerin gereğinden fazla verilmesidir.Bunun yanı sıra kuşun hareket etme olanağı tanımayan küçük kafesler de aşırı yağlanma yapabilir.
TEDAVİSİ :
İlk önlem olarak, kuş daha geniş ve hareket etme olanağı bulabileceği büyük bir kafese alınır.Besin değeri yüksek ve yağlandırıcı , şişmanlatıcı besinler kesilerek bol oranda meyve ve yeşillik verilir.Bundan sonraki devrelerde yem konusunda son derece dikkatli kavranmak,kuşun yakabileceği oranda ve dengeli bir beslenme sağlamak gerekecektir.
MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI ROMATİZMA..
BELİRTİLERİ :
Romatizmalı kuş, tünek üzerinde tutunamaz,düşer. Yürümekte zorluk çektiği, yürüyemediği, düştüğü yerde kaldığı, ayağa kalkamadığı görülür.
NEDENLERİ :
Nem oranı yüksek serin ve rutubetli yerlerde sürekli yaşamak zorunda bırakılan kuş larda, banyo yapıp geceyi ıslak veya nemli tüylerle geçirmeyi bir alışkanlık haline getiren kuşlarda görülür.
TEDAVİSİ :
Hastalığın oluşmasına olanak tanımamak,hastalığı tedaviden çok daha kolay olduğu için,yukarıda alınan sakıncalı durumları yaratmamak ve romatizmaya meydan bırakmamak en iyisidir.Bununla birlikte hastalıklı kanaryanın içinde bulunduğu sakıncalı ortamdan kurtarılması,serin havalarda banyo yapmasına izin verilmemesi,geceleri ıslak ve nemli tüylerle bırakılmaması alınacak ilk önlemlerdir.Kafesin güneş gören bir odada güneş ışınlarının direkt vurmadığı bir yere asılması,kafes tabanının sürekli olarak kuru kumlarla örtülü olması ve kafesin nemli bırakılmaması yerinde bir tedbirdir.Tedavi olarak kuşun ayakları saf alkolde eritilmiş kafuru ile ovulmalı ve her gün tazelenen içme suyuna çeyrek aspirin eritilerek verilmelidir.Bu arada,içine balık yağı bulunan kuvvet mamasından da yarar beklenebilir.
SİYAH LEKE HASTALIĞI..
Yetiştiriciler özellikle yavruların ilk döneminde birçok sorunla karşılaşırlar.Muhakkak ki bazı yetiştiriciler için kuluçka döneminin verimsiz geçmesi ve yavru ölümleri problem teşkil eder.Ve moral bozukluğuna neden olur.
Bazen yavruların taşlıkları dolu olduğu halde ertesi gün ölü olarak karşımıza çıktığı görülür.Bunun nedeni siyah nokta dediğimiz hastalıktır.Çoğu zaman karaciğerdeki ve sindirim sistemindeki problemlere bağlı olur.Vogel Freund dergisinde bu hastalık Paul pütz tarafından ''Siyah noktalar'' olarak adlandırılır.
Bu siyah noktalardan ne anlamamız gerekir ? Siyah nokta yavru kuşların karnının sağ alt kısmında,karaciğerin üzerinde sağda safra kesesi bölgesine yerleşir.Farklı bir et renginde karın bölgesinde belirir.Bu noktanın büyüklüğü farklı farklı olabilir.Yavru hayvanlarda dış düzeyde ortaya çıkan bu siyah nokta sonradan sarı renge döner.Sarıya dönmesi bir organ bozulması meydana geldiğinin işaretidir.Maalesef bu hastalığa yakalanan yavru kuşların büyük bir bölümünün ölüme aday olduğu belirlenmiştir.Nadiren bazı kuşlarda siyah noktanın kaybolduğu ve 7 gün içinde eski normal haline döndüğü görülmüştür.Fakat hastalığa yakalanan kuşların daha az geliştiği tesbitedilmiştir.Bazen yumurta içinde de siyah nokta hastalığı sebebi ile ölümler olmaktadır.Bu hastalık solunum zorluğuna neden olur ve soluk alma zorlaştıktan sonra birkaç saat içinde yavru ölür.Siyah nokta kanaryaların yanı sıra Carduelis ve güvercinlerde de görülür.
Siyah noktanın safra kesesi olduğuna dair görüşler vardır.Tanımlanırken sadece karaciğerde olarak değil,karaciğerin sağ tarafında ve pul pul olarak anlatılır.
Yaklaşık beş yıl önce İtalya'ya yaptığım bir ziyarette tanıdığım yetiştirici Prof.G.Bertolini'den bu hastalığa karşı mücadele için yetiştirmeye başlamadan önce eski hayvanları bir İNHALASYON (Buğu,gaz veya ufak damlacıklar halindeki sıvıların solunması) metodu ile tedavi ettiğini öğrendim.
Uitrecht'teki küçük ev hayvanları ile ilgilenen bir fakülte yaptığı araştırmalarda,buna kolibakterilerin neden olduğunu açıklamıştır.İtalyan araştırmacılar bunun mycoplazma olduğunu ve muhtemelen safranın karaciğere tesir ettiğini iddia etmişlerdir.Yumurta içinde meydana gelen bu plazma sonra yavrunun iç organlarına girer ve bozar.Yavrunun yumurta içinde veya yumurtadan çıktıktan birkaç gün sonra ölümüne neden olur.Bazı kuşlar yumurtadan çıktığı zaman nefes zorluğu çeker ve ölür.Bunların akciğerleri hastalığa yakalanmıştır.
Oluşum yumurta içinde meydana geldiği için teşhis koymak çok zor olmaktadır.İtalyan'lar TYLOSİN adlı antibiyotik maddesi ile tedavi uygulamasında olumlu sonuçlar almıştır.Birkaç yıl öncesine kadar Chemi-Vit firması Tylosin kombinasyonlu tetractlin adlı bir ilaç üretmiştir.Şu anda çeşitli ilaçlar bulunmaktadır.ÖRNEĞİN : Tilosina20.Tylan gibi İnhalasyon tedavi uygulanmasında da yine Tylosin kullanılmaktadır.Her ne kadar bu ilaçlar tedavi amaçıyla kullanılsa da tam olarak teşhis konulamadığı için etkili sonuç imkanı sınırlıdır.Kuluçka için yumurta toplamaya başlamadan önce tedavi uygulamasına başlanır.Bu kür beş gün devam ettirilir.Bir l litre içme suyuna 1 gr Tilosima20 ilave edilir.Prepatarın düzgün kullanımı önemlidir.Bir yandan virüslerin yumurtaların olduğu yerlere girmeleri önlenmeli,diğer yandan virüsler toplu halde bir yerde tutulmalıdır.Virüslerin tam olarak elemine edilmesi çok zor ihtimaldir.
Mycoplazma nedir.Mycoplazma ile mykoz aynı şey değildir.Maykozda mantara bağlı hastalık söz konusudur.Mykotoksinler zehirleyici etki yaparlar.Mykoplazmozun ne tür bir etki yaptığı kuş yetiştirme kitaplarında yer almamıştır.Uitrecht'teki fakültenin çalışmaları yeterli gelmemektedir.Çünkü mykoplazmozlar bakteriyel enfeksiyonlarla birlikte ortaya çıkmaktadır ve kolibakteriler buna bağlı olarak artmaktadır.Mykoplazmalar hücre çeperi olmayan bakterilerdir ve çok çeşitli yapıda türü vardır.Kuş türüne ve organa göre farklı artış gösterirler ve koloniler halinde yaşarlar.Üst solunum yoluna yerleşirler.Mykoplazmanın yayılması kolaydır.
Çok basit temaslar ile içeriye girerler.Hastalık oluşmasına neden olan unsurlar yetersiz bağışıklık,stresli ortam,hijyenik yetersizlik,sert iklim değişikliği,negatif etki yapan çevresel faktörler ( Çok düşük veya çok yüksek nemli ortam) aşırı toz,çok kalabalık kümes ve başka virüslerin çok yoğun olması.Yumurta içindeki ölümlerin ve yavru halindeyken ölümün nedeni elbette ki bağışıklık sisteminin zayıf olmasıdır.Yapılan mücadele sonuçu başarılı olunamamasının nedeni Tylosin ile yapılan tedavinin yavruları kurtarmak için yetersiz olmasıdır.Probiotika-ProNutrial bağışıklığı geliştirme için önemli çok faydalı bir çalışma sayılır.Mykoplazmalar dış etkenlere karşı,örneğin sıcaklık,nem veya dezenfeksiyon maddelerine karşı çok duyarlı reaksiyon gösterirler.
Muhabbet Kuşları Hassas olduklarından bakımlarıda özenli olmalı ve onları bir çok hastalıklardan korumamız gerekiyor.
Aşağıdaki yazılarda hastalıkları ve çözümlerini bulabilirsiniz.
MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI; KAŞINTI VE BİTLER..
Belirtileri: Kuşun sürekli kaşınması, gagası ile tüylerini sıkıştırmaya çalışarak didiklemesi, tüylerini kabarık tutarak sürekli silkinmesi ve gövdesini bir yerlere sürtmeye çalışması.
.
Sebepleri:
Kuşun gövdesinde, tüylerinin arasında gözle görülebilen koyu renkli çok küçük canlılar var ise bunlar kaşıntıya neden olan asalak hayvanlar yani bitlerdir. Kanaryaların en büyük zararlılarındandır. Kuşu elimize aldığımızda kanat altı ve ense tüylerini hafifçe üflersek bitleri rahatça görebiliriz. Bu bitler kuşun geldiği yerden, başka bir hayvandan yada yeni alınmış bir kafes aksesuarından gelebilir. Eğer yavru ve yuva varsa bu kısımlarda kontrol edilmelidir.Aşırı oranda üredikleri zamanlarda öldürücüdürler. Bitleri gündüz faaliyette görme olanağı yoktur. Bunlar geceleri ortaya çıkarlar.
Eğer kuş besleyen kişi biraz ihmalkâr yaradılışlı ve dikkatsizse, hızlı bir üreme sonucunda kuşu bir felâketle karşı karşıya kalacaktır. Çünkü bitler çok küçük olmaları nedeniyle pek kolay görülmezler, buna karşın büyük birer kan emicidirler. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında üreme sonucu çok çabuk çoğaldıklarından dikkatli olunmalıdır.
Kafeste bit olup olmadığını anlamak için kafes geceleri dinlenir. Kuşlar huzursuz ve kıpırtılı iseler bir bit hücumu karşısındalar demektir.
Tehlikelidirler, özellikle yazın ortaya çıkan bu hayvanlar, akşamları kuşa rahat vermezler. Kuşun kanını emerek onun zayıf düşmesine ve hastalanmasına neden olurlar. Tünek başlıklarındaki delikler bitlerin saklanacakları yerlerin başında geldiklerinden, buraların incelenmesiyle de varlıkları anlaşılabilir. Bitkilerdeki bitler farklı olup, kuşlar için zararlı değildir. Bitin varlığını anlamak için kafesin köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar bölgelere ve tünek kamışlarının uç kısımlarına bakılmalıdır. Bitin kendisini görebileceğimiz gibi bıraktığı beyaz dışkılarını da noktalar halinde görebiliriz. Ayrıca yuva var ise elimizi yuvaya soktuğumuzda kıpırtılarını ve kaynaşmalarını hissedebiliriz. Daha da bilemiyorsak kafesin bir köşesine küçük bir pamuk parçası yada beyaz mendil koyarsak bir kaç gün sonra burada yuvalandıklarını görebiliriz.
.
Tedavi :
Bu bitlerden kurtulmak için eczane veya petshop lardan temin edilecek bit spreyi kullanılmalıdır. Bu tedaviye 2 - 3 gün ara ile bir kaç kez tekrarlanmalıdır. Bit spreyi kuşun tüm vücuduna, özellikle kanat altına ve boyun bölgesine sıkılmalıdır. Kuşun yüz, gaga ve göz kısmına sıkılmamasına dikkat edilmelidir. Pire tozu da bu derdinizi çözümleyecektir. Ayrıca "Jakotin" adlı ilaç ve opigal 5 tozu,rin tozu, Ektogal, lizol, karbonil, kreolin, madeni esanslar, kafur türü maddelerde kullanılabilir. Bu tozlar tünek başlıklarındaki deliklere, kafesin kenar kıyı köşelerine serpilerek, kuşun kanat altlarına dökülerek çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bitlerin kökü kazınabilir. Özellikle kuluçka devrelerinde yuvalıkların büyük bit yuvaları olacağını; bunların yavruların kanlarını emerek ölümlerine sebep olacağını hatırlatırız.
Yuvaların ilaçlanmasında yavruların tozdan zarar görmemesi için dikkatli davranılmasını tavsiye ederiz. Daha iyisi, bit bulundurabileceği düşünülen eski yuvalığın alınarak yerine yenisinin konulmasıdır.
Kafesin içinin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi de önemlidir.Özellikle kafesin köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar bölgelere ve tünek kamışlarının uç kısımlarına yuvalanırlar. Bu nedenle, ya kafes ve aksesuarları sıcak su ile iyice yıkanmalı yada bahsedilen spreyden kafesin özellikle bu kısımlarına sıkılmalıdır.
MUHABBET KUŞU TÜY YOLMA SORUNU
Birçok insan, büyük papağanlarının, yalnızlık ve üzüntü yüzünden kendi tüylerini yolmaya yöneldiğini söylerler. Bir defa tüy yolmaya başladıklarında genellikle kötü bir alışkanlık haline geldiğinden engellemek çok zor olmaktadır. Ancak bu davranış biçiminin yalnızca Amazon veya diğer büyük papağan türleri için söylenmiş olması ile konu çarpıtılmıştır. Muhabbet kuşları veya sultan papağanı gibi daha küçük papağanlar türleri de tüylerini yolmaktadırlar.
Eğer bir muhabbet kuşuna tek olarak bakmakta iseniz ve sürekli olarak çok yoğun şekilde ona bakıp ilgilenemiyorsanız, tüylerini yolmak zorunda kalacaktır. En iyisi, ona mümkün olduğu kadar kısa sürede eş almak olacaktır. Bu, onun tüylerini yolarak kendine zarar vermesini önler.
Bir muhabbetkuşunun, tüylerini yolarak öz kıyım veya kendini cezalandırmaya yöneldiği andan itibaren, empati kurarak sabırla yaklaşım gerekmektedir. Herhangi bir olayda, bazı ilaçlar (mesela mineraller, özel besin ilaveleri) ile kuşun yeni tüylerinin büyümesini desteklemek için veteriner hekimle temas kurulmalıdır.Tüyleri yolunmuş bir muhabbetkuşu diğerlerine göre güzel görünmemesinin yanında, sağlıklı ve tüylü bir arkadaşından çok daha hızlı şekilde üşüyecektir.
Lütfen, muhabbetkuşunuzun, tüy yolmaya neden başladığını tam olarak belirleyiniz. Eğer, yalnızsa, ona başka bir kuşun gerçek dostluğunu sağlayın. Uzun yıllar boyunca muhabbet kuşları ve papağanların tek başına bakımlarının (uzmanların görüşü) zeki ve sosyal olan bu hayvanlara işkence anlamı taşıdığı bilinen bir gerçektir.
Ayrıca, kuşun sıkılıp sıkılmadığı da önemlidir. Kuşlara, birçok uygun oyuncak ve tırmanması için değişik olanaklar sunulmalıdır. Buna ek olarak, tüylerini yolan kuşa, tatma hislerini uyaracak farklı meyve ve sebzeleri sunularak can sıkıntısından kurtulmasına yardım edilmelidir. Düzelen kuş geleceği için emek sarfedecektir. Bunun için salkım halinde akdarının ve yulaf çeşitleri verebilirsiniz.
Bazı olaylarda kuşlar, kendi tüylerini yolmazlar. Onlar, bu kötü davranışı gösteren diğer kuşların kurbanı olur. Sağdaki fotoğraftaki Lessley'dir. Bu genç kuş, yuvada iken tüyleri annesi tarafından yolunmuştur.
Bedeninde tüysüzlük nedeniyle derisi görülen her kuşun kendi tüylerini yolduğu da düşünülmemelidir. Eğer kafası kel kalırsa , başka bir kuş neden olmuştur. Anatomik yapıları nedeniyle kuşlar, kendi başlarındaki tüyleri yolamazlar.Buna ek olarak, olası hormonal problemler de düşünülmelidir. Bazı koşullar altında kuş, daha büyük alanlardaki tüylerini kaybedebilir. Lütfen veteriner hekime danışınız.
Eğer küçük tüysüz bölgeler meydana gelirse, lütfen onlara daha yakından bakın. Kuşun, kaşıntılı bir egzaması olabilir. Bu durumda,çaresiz kuşun, tüylerini neden yolduğu tamamen anlaşılacaktır. Tüy yolunmasının mutlaka can sıkıntısı veya cinsel yalnızlık sonucu olmadığını görüyorsunuz. Ancak bu davranış, tırnaklarını yiyen insanlarda olduğu gibi kötü bir alışkanlık haline gelebilmektedir.
Tüy yolan kuşların oldukça büyük bölümü, devamlı zihinsel baskı altında bulunanlar gibi kendilerini yok etme eğilimi gösterir.
- MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI; ARA TÜY DÖKÜMÜ..
Belirtileri: Kuşun vücudundaki tüyler (özellikle kafası ve boynundaki tüyler) dökülür. Eğer parazitten dolayı dökülme varsa sürekli bir kaşıntı da gözlenir. Kuşun halsiz, isteksiz olması ötüşünü kesmesi ve kafes içerisinde durgun olduğu gözlenir. Ancak dişi kuşun yumurta üzerinde yattığı dönemlerde göğüs altında görülen dökülmeler normaldir.
Sebepleri:
Kuşlarda tüy dökümü pek çok nedenden olabilir.Normalde tüy dökme mevsimleri Ağustos, Eylül aylarıdır. Bu aylar dışındaki dökümlere "ara tüy dökümü " adı verilir. Kuşun ara tüye girmesi bir kaç sebepten olabilir.
1- Eğer kuşun bulunduğu yer hava almıyorsa yani kuşun sürekli kapalı bir ortamda kalmasından dolayı olabilir.
2- Kuşa verilen yem ve yiyeceklerin çok kuvvetli olması sonucu hayvanın bünyesinin aşırı yüklenmesi olabilir.
3- Sürekli değil ama aşırı dökülme varsa hastalık kapmış olması yada kaşıntısı varsa parazit gibi bir nedenden dol ayıda tüy dökebilir.
4- Mevsimsiz tüy dökümleri yem ve mama değişikliğinden olabileceği gibi yer değişikliğinden de olabilir.
5- Kuş kızgınlık dönemine geldiğinde de tüy dökebilir, özellikle 2 yıl gibi uzunca bir süre eşe atılmamışsa kuş sıkıntısından tüy dökebilir.
Tedavi :
Yukarıdaki sebeplerden kuşunuza uygun olandan sonuca ulaşabilirsiniz.
Kuşun tüyden çıkmasına yardımcı olmak için..
1- Yemliklerden birisine kenevir tohumu, diğerine de normal kuş yemi koyularak marul türü yeşillik verilmeli.
2- Banyosunu eksik etmemeli, banyo suyunu her sabah değiştirmeliyiz. Banyo yapmayı sevmeyen kuşlerın üzerine fısfıs su püskürtülebilir.
3- Vitamin takviyesine ihtiyaç duyulabileceğinden CeDe Multivitamin adlı vitamin ilacından 15 gün süresince suluğuna verilmeli ve suluk iki günde bir değiştirilmelidir.
4- Eğer yem veya mama değiştirildi ise eski kullanılan yeme veya mamaya dönülmelidir. Kuşun zayıf düştüğü bu dönemlerde meyve ile birlikte karışık yem verilmesi iyi olur.
5- Parazit durumunda ise parazit dökücü toz ilaçlardan kullanılmalıdır Haftada en az bir kere de banyo yapması sağlanmalıdır.
6- Kuş havadar bir yere konulmalı ancak rüzgar alan esintili bir yere konulmaması da kuşun sağlığı açısından önemlidir.
7- Eğer uzun süredir yalnız ise eşleştirmenizde kuşunuzun doğal sağlığı yönünden faydalı olur.
MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI; TÜY DEĞİŞİMİ (Karın Ağrısı)..
Öncelikle belirtmeliyiz ki "tüy değişimi" bir hastalık değildir; her yıl bütün kuşların geçirdiği normal bir fizyolojik yenilenmedir. Ancak, iyi bir bakım ve beslenme olanağına sahip olmayan kuşlar bu devrede zarar görmeye mahkûmdurlar. Temmuz ayı ile eylül ayı arasında geçirilen bu olay, kuş iyi bir bakım altında ise hiçbir iz bırakmadan kolaylıkla atlatılır.
O yılın yavruları olan genç kuşlar bu devreyi pek hafif geçirirler. Fazla tüy değiştirmezler. Bu nedenle de bünyeleri sarsılmaz. Daha iler ki yaşlarda bulunan kuşlar, önce kuyruk ve kanat, sonra vücut ve en son olarak kafa tüylerini değiştirerek yeni ve parlak tüylere sahip olurlar. Bütün bu oluşumun süresi normal olarak iki ay kadardır. Bu devre içinde kuş son derece halsizleşir. Hareketliliği azalır, ötmez olur.Tüy dökümü süresince kuşlar çok iyi bakılmalı, soğuktan, hava akımlarından, ani ısı düşmelerinden titizlikle korunmalı, beslenmelerine büyük özen gösterilmelidir.
Özellikle serin sonbahar gecelerinden korumak amacıyla geceleri kafes üstünün hava geçiren yün örtülerle sıkıca örtülmesinde yarar vardır. Tüy dökümü süresince, yeşillik ve meyveler azaltılır. Kenevir, turp ve hardal tohumu yemlerden çıkartılır. Kuvvet mamaları, kuşyemi, dan, marul tohumu ve keten tohumu verilir. Sularına, hastalıklardan korumak üzere Terramycine ve vitamin damlatılmasında yarar vardır. "Ce De Multivitamin", kuşların tüy atımını kolaylaştıran, bu süreyi kısaltan hazır bir vitamin olarak yarar sağlar.
Kuş, tüy değişimini beş hafta içinde tamamlar.
MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI; SOĞUK ALGINLIĞI..
BELİRTİLERİ :
Hafif soğuk algınlıklarında kuşun tüylerini kabarttığını bir köşeye çekilip tertop olmuş bir durumda,gözleri kapalı uyukladığını ötmediğini,yemediğini ve çevresiyle ilgilenmediğini görürüz.
Ani ısı değişikliliği kanaryalarda soğuk algınlığı bir şok etkisi göstererek kuşun bayılıp tüneğinden düşmesine varan belirtiler ile ortaya çıkabilir.Karın derisi doğal rengini yitirip kızarır ve morarır.Bu belirtiler soğuk algınlığını belirlemekle birlikte,eğer iyi tedavi edilmez ve tüm arazlar giderilmezse bronşit,astım, zatürree ve hatta verem gibi hastalıkların başlangıcı olma özelliğini de taşır.
NEDENLERİ :
Muhabbet kuşları duyarlı yapıya sahip varlıklardır.Gerçi 16-17 santigratlık sabit bir ısı sağlandığında sağlıkla yaşabilirler.Ancak 22-23 santigrat ısıdan bu derecelere ani düşüşlerde hastalanmalar olasılığı doğar. Gece ve gündüz arasındaki büyük ısı farkları veya kafesin sıcak odadan soğuk bir odaya odaya taşınması gibi nedenlerin yanı sıra soğuk suyla banyolar yaptırılan banyolar soğuk algınlığına neden olabilmektedir.
TEDAVİSİ :
İlk önlem olarak kuşu normal ısıdaki bir odaya getirilir. Kuşun ağzı,ucu inceltilmiş bir tüy sapı ile açılarak bir damla kadar bal konulur.Bu bir damlalık bal kuşu susatacak ve su içme isteği yaratacaktır. Bu isteğini gidermek için içeceği suya bir damla kadar TERRAMYCİNE damlatıldığında ilk tedavi sağlanmış olur.
Bu arada karma ve kuvvetli yem verilmemeli,kısa bir süre için haşlanmış patates kürü uygulanmalıdır.Doğal olarak bu süre içinde TERRAMYCİNE verilmeye devam edilmeli ve kuşu mümkün olduğunca sabit bir sıcaklıkta tutulmalıdır.Bu amaçla ilk günler için kafesin içine hava girmesine engel olmayacak yün bir örtü kullanılması ve kafesin bu örtü ile sıkı sıkıya örtülmesi yerinde bir tedbir olacaktır. Kuşunuzun biraz kendini toplayıp soğuk algınlığının kuvvetli etkilerini atmaya başladığında vitamin değeri yüksek besinlerle vücudun direnci artırılmalı ve bünyesi,besin değeri yüksek yemlerle takviye edilmelidir.
MUHABBET KUŞLARINDA HASTALIKLAR; AŞIRI YAĞLANMA..
BELİRTİLERİ :
kuşun gözle görülür biçimde toplandığı hareketlerinin hantallaştığı ötme istek ve gücünün azaldığı,solunum güçlüğü çektiği görülür. Avuca alınıp karın tüyleri üflendiğinde derinin yağlı buruşuk bir görünüm taşıdığı görülür.Aşırı şişmanlığın üremede de bazı eksikliklere ve döllenme güçlüklerine,iktidarsızlıklara neden olduğu unutulmamalıdır.
NEDENLERİ :
Kuşkusuz başlıca nedeni dengesiz ve aşırı besleme,proteince zengin ve unlu besinlerin gereğinden fazla verilmesidir.Bunun yanı sıra kuşun hareket etme olanağı tanımayan küçük kafesler de aşırı yağlanma yapabilir.
TEDAVİSİ :
İlk önlem olarak, kuş daha geniş ve hareket etme olanağı bulabileceği büyük bir kafese alınır.Besin değeri yüksek ve yağlandırıcı , şişmanlatıcı besinler kesilerek bol oranda meyve ve yeşillik verilir.Bundan sonraki devrelerde yem konusunda son derece dikkatli kavranmak,kuşun yakabileceği oranda ve dengeli bir beslenme sağlamak gerekecektir.
MUHABBET KUŞU HASTALIKLARI ROMATİZMA..
BELİRTİLERİ :
Romatizmalı kuş, tünek üzerinde tutunamaz,düşer. Yürümekte zorluk çektiği, yürüyemediği, düştüğü yerde kaldığı, ayağa kalkamadığı görülür.
NEDENLERİ :
Nem oranı yüksek serin ve rutubetli yerlerde sürekli yaşamak zorunda bırakılan kuş larda, banyo yapıp geceyi ıslak veya nemli tüylerle geçirmeyi bir alışkanlık haline getiren kuşlarda görülür.
TEDAVİSİ :
Hastalığın oluşmasına olanak tanımamak,hastalığı tedaviden çok daha kolay olduğu için,yukarıda alınan sakıncalı durumları yaratmamak ve romatizmaya meydan bırakmamak en iyisidir.Bununla birlikte hastalıklı kanaryanın içinde bulunduğu sakıncalı ortamdan kurtarılması,serin havalarda banyo yapmasına izin verilmemesi,geceleri ıslak ve nemli tüylerle bırakılmaması alınacak ilk önlemlerdir.Kafesin güneş gören bir odada güneş ışınlarının direkt vurmadığı bir yere asılması,kafes tabanının sürekli olarak kuru kumlarla örtülü olması ve kafesin nemli bırakılmaması yerinde bir tedbirdir.Tedavi olarak kuşun ayakları saf alkolde eritilmiş kafuru ile ovulmalı ve her gün tazelenen içme suyuna çeyrek aspirin eritilerek verilmelidir.Bu arada,içine balık yağı bulunan kuvvet mamasından da yarar beklenebilir.
SİYAH LEKE HASTALIĞI..
Yetiştiriciler özellikle yavruların ilk döneminde birçok sorunla karşılaşırlar.Muhakkak ki bazı yetiştiriciler için kuluçka döneminin verimsiz geçmesi ve yavru ölümleri problem teşkil eder.Ve moral bozukluğuna neden olur.
Bazen yavruların taşlıkları dolu olduğu halde ertesi gün ölü olarak karşımıza çıktığı görülür.Bunun nedeni siyah nokta dediğimiz hastalıktır.Çoğu zaman karaciğerdeki ve sindirim sistemindeki problemlere bağlı olur.Vogel Freund dergisinde bu hastalık Paul pütz tarafından ''Siyah noktalar'' olarak adlandırılır.
Bu siyah noktalardan ne anlamamız gerekir ? Siyah nokta yavru kuşların karnının sağ alt kısmında,karaciğerin üzerinde sağda safra kesesi bölgesine yerleşir.Farklı bir et renginde karın bölgesinde belirir.Bu noktanın büyüklüğü farklı farklı olabilir.Yavru hayvanlarda dış düzeyde ortaya çıkan bu siyah nokta sonradan sarı renge döner.Sarıya dönmesi bir organ bozulması meydana geldiğinin işaretidir.Maalesef bu hastalığa yakalanan yavru kuşların büyük bir bölümünün ölüme aday olduğu belirlenmiştir.Nadiren bazı kuşlarda siyah noktanın kaybolduğu ve 7 gün içinde eski normal haline döndüğü görülmüştür.Fakat hastalığa yakalanan kuşların daha az geliştiği tesbitedilmiştir.Bazen yumurta içinde de siyah nokta hastalığı sebebi ile ölümler olmaktadır.Bu hastalık solunum zorluğuna neden olur ve soluk alma zorlaştıktan sonra birkaç saat içinde yavru ölür.Siyah nokta kanaryaların yanı sıra Carduelis ve güvercinlerde de görülür.
Siyah noktanın safra kesesi olduğuna dair görüşler vardır.Tanımlanırken sadece karaciğerde olarak değil,karaciğerin sağ tarafında ve pul pul olarak anlatılır.
Yaklaşık beş yıl önce İtalya'ya yaptığım bir ziyarette tanıdığım yetiştirici Prof.G.Bertolini'den bu hastalığa karşı mücadele için yetiştirmeye başlamadan önce eski hayvanları bir İNHALASYON (Buğu,gaz veya ufak damlacıklar halindeki sıvıların solunması) metodu ile tedavi ettiğini öğrendim.
Uitrecht'teki küçük ev hayvanları ile ilgilenen bir fakülte yaptığı araştırmalarda,buna kolibakterilerin neden olduğunu açıklamıştır.İtalyan araştırmacılar bunun mycoplazma olduğunu ve muhtemelen safranın karaciğere tesir ettiğini iddia etmişlerdir.Yumurta içinde meydana gelen bu plazma sonra yavrunun iç organlarına girer ve bozar.Yavrunun yumurta içinde veya yumurtadan çıktıktan birkaç gün sonra ölümüne neden olur.Bazı kuşlar yumurtadan çıktığı zaman nefes zorluğu çeker ve ölür.Bunların akciğerleri hastalığa yakalanmıştır.
Oluşum yumurta içinde meydana geldiği için teşhis koymak çok zor olmaktadır.İtalyan'lar TYLOSİN adlı antibiyotik maddesi ile tedavi uygulamasında olumlu sonuçlar almıştır.Birkaç yıl öncesine kadar Chemi-Vit firması Tylosin kombinasyonlu tetractlin adlı bir ilaç üretmiştir.Şu anda çeşitli ilaçlar bulunmaktadır.ÖRNEĞİN : Tilosina20.Tylan gibi İnhalasyon tedavi uygulanmasında da yine Tylosin kullanılmaktadır.Her ne kadar bu ilaçlar tedavi amaçıyla kullanılsa da tam olarak teşhis konulamadığı için etkili sonuç imkanı sınırlıdır.Kuluçka için yumurta toplamaya başlamadan önce tedavi uygulamasına başlanır.Bu kür beş gün devam ettirilir.Bir l litre içme suyuna 1 gr Tilosima20 ilave edilir.Prepatarın düzgün kullanımı önemlidir.Bir yandan virüslerin yumurtaların olduğu yerlere girmeleri önlenmeli,diğer yandan virüsler toplu halde bir yerde tutulmalıdır.Virüslerin tam olarak elemine edilmesi çok zor ihtimaldir.
Mycoplazma nedir.Mycoplazma ile mykoz aynı şey değildir.Maykozda mantara bağlı hastalık söz konusudur.Mykotoksinler zehirleyici etki yaparlar.Mykoplazmozun ne tür bir etki yaptığı kuş yetiştirme kitaplarında yer almamıştır.Uitrecht'teki fakültenin çalışmaları yeterli gelmemektedir.Çünkü mykoplazmozlar bakteriyel enfeksiyonlarla birlikte ortaya çıkmaktadır ve kolibakteriler buna bağlı olarak artmaktadır.Mykoplazmalar hücre çeperi olmayan bakterilerdir ve çok çeşitli yapıda türü vardır.Kuş türüne ve organa göre farklı artış gösterirler ve koloniler halinde yaşarlar.Üst solunum yoluna yerleşirler.Mykoplazmanın yayılması kolaydır.
Çok basit temaslar ile içeriye girerler.Hastalık oluşmasına neden olan unsurlar yetersiz bağışıklık,stresli ortam,hijyenik yetersizlik,sert iklim değişikliği,negatif etki yapan çevresel faktörler ( Çok düşük veya çok yüksek nemli ortam) aşırı toz,çok kalabalık kümes ve başka virüslerin çok yoğun olması.Yumurta içindeki ölümlerin ve yavru halindeyken ölümün nedeni elbette ki bağışıklık sisteminin zayıf olmasıdır.Yapılan mücadele sonuçu başarılı olunamamasının nedeni Tylosin ile yapılan tedavinin yavruları kurtarmak için yetersiz olmasıdır.Probiotika-ProNutrial bağışıklığı geliştirme için önemli çok faydalı bir çalışma sayılır.Mykoplazmalar dış etkenlere karşı,örneğin sıcaklık,nem veya dezenfeksiyon maddelerine karşı çok duyarlı reaksiyon gösterirler.