Muhabbet Kuşlarında Sık Dışkılama ve Geçmeyen İshal

DenizKr

Yeni Üye
Katılım
31 Mar 2018
Mesajlar
24
Tepkime puanı
14
Merhaba arkadaşlar,

Ben foruma yeni katıldım. Bu başlığı, muhabbet kuşumun hastalığıyla nasıl başa çıktığımızı sizlerle paylaşmak için açtım. Detaylı bir yazı olacağı için sizden özür diliyorum fakat bu sürecin her bir aşamasının bilinmesinin benzer problemler yaşayanlar için önemli olacağını düşünüyorum.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, kuşu aldığım ilk andan beri kafes temizliğine çok özen gösterdim, iyi marka yem kullandım, kafeste mutlaka kum, mineral blok, gaga taşı ve mürekkep balığı kemiği bulundurdum. Haftada birkaç kez suyuna vitamin/mineral solisyonları damlattım, dal darı, meyve, sebze, yumurta gibi gıdalar verdim. Dolayısıyla anlatacağım tıbbi müdahalelerin yanında bu özenimin de kuşuma iyi geldiğini düşünüyorum.
Şimdi konuya gelelim:

Biz muhabbet kuşumuzu 2.5 aylıkken aldık.
Kuş petshopta oldukça hareketli görünüyordu fakat eve getirdiğimizde popo tüylerinde kaka kalıntıları olduğunu farkettik. Daha önce bu durumun ishal belirtisi olduğunu okumuştum ve geçici bir durum olduğunu düşündüm.
2-3 gün sonra kuşun ishali geçmeyince petshopu arayarak durumu anlattım.
(Satıcı kuşu alırken herhangi bir rahatsızlık durumunda kendisini aramam gerektiğini, veterinerlerin kuşlar hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını söylemişti.)
Satıcı ortam değiştiren yavru kuşlarda ishal görüldüğünü, birkaç gün içerisinde geçeceğini söyledi. Satıcıya güvenerek 2-3 hafta daha bekledik. Bu süre boyunca kuşumda pek halsizlik yoktu fakat kuş 4-5 dakikada bir ishal şeklinde dışkılıyordu. Ayrıca uçarken kısa mesafelerde normal bir kuşa göre daha çabuk yoruluyordu.

Ne yazık ki kış mevsimiydi ve kuş eve geldikten yaklaşık 3 hafta sonra nezle oldu.
Artık kuşumda ishalin yanı sıra halsizlik, burun tıkanıklığı, hapşırma, ateş ve titreme de vardı. Ve artık ben kuşumun yaşayabileceğinden emin değildim. Kuşum öyle kötü bir haldeydi ki ona en fazla birkaç hafta daha yaşar gözüyle bakıyordum.
O dönem veterinerden nezle için toz şeklinde suya karıştırılan bir antibiyotik aldık.
(Bu ilacın adını ne yazık ki hatırlamıyorum, veteriner antibiyotiğin paketini klinikte açarak ayrı bir poşete bir kaşık kadar koyup vermişti. Küçük bir kağıda ilaç için 'kuşlarda solunum ve sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklarda orta boy suluğa mercimek tanesi kadar koyulur' yazmışım. Fiyatı 10-20 tl civarındaydı.)
10 gün bu antibiyotiği düzenli olarak kullandık. Bu süre boyunca kafes temizliğine çok özen gösterdim. Her gün kafesi sirkeli suyla sildim, kafes tabanındaki kağıtları değiştirdim. Kuşa ara sıra çok az limon, portakal vererek C vitamini almasını sağladım.
Bu antibiyotikle kuş biraz kendini topladı fakat nezleyi tamamen atlatamadı. Ayrıca ayaklarında inanılmaz bir ateş vardı. Tekrar veterinere giderek başka bir ilaç daha istedik.
Veteriner bu defa ‘Polivitamin K’ (baytril %2.5 - bir litre suya 4 ml ilaç) ve bebe asprini (orta boy suluğa toz haline getirilmiş bir adet asprin) verdi. (Yanlış hatırlamıyorsam bir paket Polivitamin K 50-60 tl idi.)
Polivitamin K'yı bir hafta kullandık. Bebe asprinini ise birlikte ağır geleceğini düşünerek o hafta kullanmadım. Bu sürenin sonunda kuşum nezleyi atlatmış, yeniden hareketlenmişti fakat uçma yeteneğini tamamen kaybetmişti. (Muhtemelen hastalığının en zorlu döneminde uçması için gerekli olan bazı tüylerini dökmüştü.)

Kuşum nezleyi tamamen atlatınca yeniden ishal problemine odaklandık.
(Bu arada kuşa moral olması açısından ikinci bir kuş aldık ve kuşumuz yeni eşine kelimenin tam anlamıyla aşık oldu. Sanırım bu tüm bu hastalıklara rağmen kuşa moral oldu.)
Önce kuşu bir veterinere götürerek kaka analizi yaptırdık. Veteriner kuşun kakasında mikrobik herhangi bir unsura rastlamadığını, kuşun bağırsağında (ya da böbreğinde) kist olabileceğini söyledi. Tabi böyle küçük canlıların bu tip kist operasyonlarına dayanamayacağını ve (eğer varsa) bu kistle kuşun ancak yaşayabildiği kadar yaşayacağını da ekledi. O gün ne yazık ki net bir sonuç alamadan eve döndük.
Bu arada ben de internetteki türkçe ve ingilizce kaynaklardan kuşumun rahatsızlığının nedenini kendimce araştırıyordum. Hatta o dönem poliüri denen bir hastalık oldukça dikkatimi çekmişti.

Aradan birkaç ay geçti. Bir gün kafeste 3-4 adet kanlı dışkı farkettim ve hemen fotoğraflarını çekip yine yakınlardaki başka bir veterinere attım. Veteriner de dışkıların gıda sebebiyle boyanmadığını bunların kan olduğunu onayladı. Durumu baştan sona bir de ona anlattım. İnternette poliüri denen bir hastalıkla karşılaştığımı söyledim. Ne yazık ki o veteriner de kuşlar hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadıklarını fakat yine de bana önerebileceği bir ilacın olduğunu söyledi. Sıvı halde bulunan ve yapışkan bir kıvamı olan bu ilaçtan çok az şırıngaya çekerek verdi ve kuşun ağzına bir hafta boyunca her gün bir damla damlatmamı söyledi.
Aynı gün kuşu aldığım satıcıyı da aradım ve tüm bu problemleri baştan sona anlattım. Veterinerlerden daha bilgili olduğunu iddia eden satıcı kuşun kanlı dışkılayamayacağını ve aylarca ishal olamayacağını söyleyerek anlattıklarıma karşı çıktı ve o güne kadar kendisinden aldığım 6-7 vitamin/mineral solisyonunun yeterli gelmediğini söyleyerek bana fiyatı yüzlerce lirayı bulan başka solisyonlar satmaya çalıştı. Tabi ki almadım.
Veterinerin verdiği ilacı bir hafta kadar kullandık ve o günden sonra kafeste bir daha kanlı dışkı görmedik. Belki bu kanlı problem bir defaya mahsustu belki de ilaç işe yaradı, bunu ne yazık ki bilmiyorum.

Tüm bunlardan sonra kuşuma bir süre ilaç vermemeye kadar verdim.
(Çok nadir, fazla ateşlendiğinde bebe asprini verdim.)

Peki ne oldu?

İlk aldığım zamanlar en fazla birkaç hafta yaşar dediğim kuşumla neredeyse iki yılı dolduracağız. Bu süreçte kendisi baba bile oldu :)

Kuşumun dışkısı hala problemli, hala ayakları ateş içinde, hala uçamıyor. Fakat hareketli ve keyifli bir kuş. Artık eskisi gibi 4-5 dakikada bir dışkılamıyor, bu süre uzadı. Öyle sürekli ishal de değil, gün içerisinde kaka kıvamı ara ara düzeliyor ara ara bozuyor. Sanırım hayatı boyunca çekecek bunu, fakat bu iyi bir aile babası olmasına engel değil :)
--- --- ---
Edit: Bugün forumda gezinirken karşılaştığım bir başlık ile bahsettiğim ilaçlara tekrar bir açıklık getirmek istedim.
- Veteriner, nezle için verdiği ikinci ilaç (Polivitamin K) için bir kağıda 'bir hafta boyunca her gün, baytril %2.5 - bir litre suya 4 ml ilaç koyulur' yazmış. İlacın resmini aşağıya ekledim. Burada ilaçtan baytril olarak bahsetmesi kafamı biraz karıştırdı. Çünkü;
- Diğer veterinerin ishal için verdiği enjektör içerisindeki 7 damla sıvı için ben bir kağıda 'Baytril K' yazmışım. Dün buraya yazarken bu kağıdı görüp önce ilacın adını yanlış kaydettiğimi düşündüm fakat bugün forumda başka bir başlıkta bu ilacın enjektör içerisinde damla damla satılan oldukça pahalı bir ilaç olduğunu okuyunca aslında doğru yazdığımı anladım. İlacı google'da arattım ve hakkında şunu okudum: ' ...duyarlı gram negatif ve gram pozitif bakteriler ile mycoplasma sp. tarafından meydana getirilen solunum, sindirim sistemi enfeksiyonları, diğer yumuşak doku enfeksiyonları ve viral enfeksiyonlara eşlik eden sekonder bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır...'
Aradan geçen 1-1.5 yıl nedeniyle her detayı hatırlayamıyorum. Çok şey yaşadığımız uzunca bir dönemdi. Yine de sizlere bir nebze yardımcı olabildiysem çok mutlu olurum.

QVOXzZ.jpg
 
Son düzenleme:
Öncelikle yazdıklarınızı kelimesi kelimesine okudum. Duyarlılığınız taktire şayan. Kanlı dışkı cocsidioz ve mantar hastalıklarında görülür. Veteriner muhtemelen cocsidioz ilacı verdi. Sürekli ishal böbrek rahatsızlığına işaret olabilir. Belki de Uyguladığınız ilk ilaçlar sorunu çözecek ilaçlar değildi ve uzun süre vermeniz böbreği etkiledi...
Size tavsiyem probiyotik kullanmanızdır. Ayrıca haftada iki kez sade maden suyu’nun gazını aldıktan sonra sularını yarı oranda suyla karıştırarak vermenizdir. Haftada iki kez de multivitamin de kullanın. Aspur şalgam tohumu ve yulaf verin. Sulu dediğiniz dışkıyı da net çekip paylaşın.
 
Yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Aradan 1-1.5 yıl geçtiğinden hatırlayamadığım çokça detay var. O dönem cocsidioz ile ilgili de konuştuğumu hatırlıyorum veterinerle. Fakat o ihtimali göz ardı etme sebeplerini ne yazık ki net hatırlayamıyorum. Belki zamanında kullandığım fakat yazmayı unuttuğum bir ilaç ya da şüphelendiğimiz bir rahatsızlık varsa da mazur görün lütfen beni. O dönem her üç veterinerin de ısrarla üzerinde durduğu nokta bu rahatsızlığın doğuştan gelen bir böbrek rahatsızlığı olduğuydu.
Aspur kullandığım dönemler oluyor, ayda birkaç kez de yemliğe belli markaların paketli sattığı yumurtalı mamalardan ve yulaf tohumundan katıyorum dediğiniz gibi. Sularına da dönüşümlü olarak multivitamin de dahil 5-6 çeşit solisyon katıyorum. Probiyotik ve maden suyu ile ilgili olan tavsiyelerinizi dikkate alacağım. Kuşumun başından bugün forumda da az önce anlattığım talihsiz bir olay geçti. O nedenle bir hafta içinde sizinle fotoğrafları paylaşacağım. İlginiz için tekrar teşekkür ederim.
 
Geri
Üst