Kuşum petshopçu yüzünden öldü

Bıcırığım

Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2018
Mesajlar
11
Tepkime puanı
6
Canımdan çok sevdiğim 8 aylık muhabbet kuşum Bıcırığı bugün petshopçunun verdiği mantar kremi yüzünden kaybettim ve başkalarının da canı yansın istemediğim için bu yazıyı uyarı maksadıyla yazmak istedim. Kuşum şubat ayında bize gelmişti daha 1 aylık yavruyken elimizle besleyerek büyüttük çok akıllı dünya tatlısı yerinde durmayan bıcır bıcır konuşan hayat dolu bir kuştu. Haziran ayında mantar olmuş daha önce hiç başımıza gelmediği ve bilmediğimiz için fark etmemiz geç sürdü. Bundan tam 1 hafta önce aldığımız petshopa götürdük mantar olmuş dedi bize sormadan eline alıp bilmediğimiz bir krem sürdü (vazelin kabında beyaz üzerinde mantar kremi yazan bir krem) gagasına ve ayaklarına. Kuşum avuca alınmayı hiç sevmezdi çok bağırdı. 4 gün sabah akşam bu kremi sürün geçecek dedi. Dediği gibi sürdük ama kuşum her gün daha da kötü oldu asla ötmedi konuşmadı gözleri hep kısıktı uyur gibiydi yemini suyunu içmek dışında hiç hareket etmedi uçarken zorlandı. 4. gün başka bir petshopa götürdük krem yüzünden tahriş olmuş canı yanıyor şu an dedi ilaç verdi suyuna kattık. Sirkeli su yapıp arada üzerine sıktık düzelir gibi olmuştu neşelenmişti ama kanatlarının altına dokundurtmadığı için oraya erişemedik. Orada da maalesef yaralar oluşmuş. Bugün biraz uçsun diye saldık ama uçamayınca fark ettik kanatlarının altı çok kötü ve kıpkırmızıydı. Hiç kendine dokundurtmayan kuş artık her şeye tepkisizdi, acıdan uyuşmuş gibiydi. Kabul etmek çok zor olsa da artık ayrılık vaktinin geldiğini anlamıştık ve son kez en mutlu olduğu yerde vakit geçirsin diye ona salonda güzel bir ortam hazırladık yanına yemini suyunu koyduk ama hiçbirine dokunmadı. Son kez sırtını sevdim yavrum buz gibi olmuştu. Gözleri sanki nemli gibiydi ve hep aynı yere bakıyordu. Hareketsizdi sadece titriyordu ara ara istemsizce başını sallıyordu ve akşam 9 gibi son bir can havliyle uçmaya çalıştı kanatlarını çırptı ama başaramayıp yere düştü... Bir süre can çekişti ve en son elimizdeyken verdi o minik canını. Siz siz olun bizim yaptığımız hatayı yapmayın sadece suyuna katılacak bir ilaçla iyileşecekken (diğer petshopçunun söylediğine göre) ne olduğunu bilmediğimiz iğrenç bir krem yüzünden kuşumun derisi resmen cayır cayır yandı ve acı çekerek öldü. Vicdan azabından sürekli ağlıyorum o kadar acı bir his ki bu. Petshopçulara asla ama asla güvenmeyin. Keşke imkanım olsaydı da veterinere götürebilseydim seni Bıcırığım, cicikuşum benim... Affet bizi :(
 
Son düzenleme:
Kendinizi suçlamayın. Ben de çok yaşadım bir kuşum sırf benim yüzünden öldüğünü düşündüğüm için. Siz bilmiyordumuz petshopçu bilir diye götürdünüz. Ama ben nasıl dayanayım? Kuşu bilmediğimdem cam açık yanına koydum hastaydı zaten sabah vefat etti. Çok büyük bir acı. Tavsiyem 1 2 ay bekleyin. Unutmaya çalışın. O dan sonra evde bir yokluk hissederseniz yeni kuş alın.
 
Ve üzgünüm ki kuşun suyuna katılmazdı ilaç mantar kremi sürülürdü. Büyük ihtimal adam kremi yanlış yerlere sürdü ya da yanlış kremdi.
 
Ve üzgünüm ki kuşun suyuna katılmazdı ilaç mantar kremi sürülürdü. Büyük ihtimal adam kremi yanlış yerlere sürdü ya da yanlış kremdi.

Demek ki diğer kuşçu da yanlış ürün vermiş... Gerçekten hiçbir şey bilmeyen insanların böyle petshop açması hayret edilecek bir durum. Nasıl rahat yaşarlar bu masum canların vebaliyle bilmiyorum...
 
Başınız sağolsun, acınızı hislerinizi anlıyorum ve acınızı paylaşıyorum.
22 Ağustos Çarşamba günü saat gece 01.45 de bende ellerimde yavrumu Paşa'yı kaybettim.
Hastalığı süresince 1 hafta boyunca gezmediğim araştırmadığım klinik kalmadı, sosyal medyalardan, forum sitelerinden bilgili tecrübeli kişilerden yardım almaya çalıştım.
Yavrum kusuyordu, dışkısı ishal şeklindeydi öyle neşesinden uzak halsiz şekilde görünce ertesi gün hemen kafesiyle kustuğu parçalarla beraber kliniğe götürdüm, veteriner ishal olduğunu söyleyip antibiyotik ilacı verdi. oysa ben dışkısının ve kustuğu parçaların laboratuvarda incelenmesini istiyordum. Birkaç kliniğe daha gittim onlarda ishal olduğunu ve çarenin antibiyotik olduğunu söyledi. Paşam'ında bu stresli koşuşturmacan yorgun mutsuz olduğunu görünce bir kliniğin verdiği antibiyotiği suyuna katarak tedaviye başladım.
3 gün süresinde uyguladım bu tedaviyi, Paşa'm yem yemiyordu, elde tutulmayı sevmediğini bildiğim halde elimde besledim, aç kalmasın zayıf düşmesin başka hastalıklar meydana çıkmasın diye.
4. gün kafesinde kanlı ishali farkettim, bu sefer yanımda yavrum olmadan klinikleri gezdim çaresizce, onun için ne söylerlerse yapmaya hazırdım
eve geldim yeni ilacını hazırladım, elimde şırıngayla mamasını verdim ama yavrumun gözümün önünde eridiğini ve ne kadar kabul etmesemde acı sonun geldiğini aklım söylüyordu, ama kalbim kabul etmiyordu.
Ve o akşam ilk defa kafesinde durmak istemedi, çıkmak istiyordu, parmağıma aldım, boynuma sokuldu, son zamanlarımızı beraber geçirmemizi istiyordu. omzuma aldım, avucumda tuttum,yüzümle okşadım,öptüm,boynumun altına alıp sarıldım yavruma. saatler ilerledikce kötüleşti çok kötüleşti durumu, göz yaşlarıyla Allah'ım Paşam'a yavruma biricik kuşuma daha fazla acı çektirme,kurtar nolur kurtar onu bu acıdan diye ağlaya ağlaya yalvardım,dua ettim Rabbim e. Yavrum yüzünü bana döndü ve son nefesini verdi avucumda.
Gerek hastalığı süresince gerekte vefatından sonra hep düşündüm , normalde yemesine suyuna banyosuna temizliğine kadar herşeyine özen gösteririm ama yeterince ilgilenemedim, acaba rüzgarda mı kaldı, banyo suyu soğukmuydu, temizliğini mi aksattım diye onunla geçirdiğim zamanları kafamda tek tek düşünerek hatırlayarak kendimi suçladım.
Hani sen diyorsun ya keşke veterinere götürseydim affet beni bıcırık diye, benim gezmediğim klinik kalmadı, içimde hep o dışkısını kustuğu parçaları inceletebilseydim birtane öyle ilgili kuşlardan çok çok iyi anlayan yer bulabilseydim belkide iyi olurdu yavrum diye acısı durur.
Yuvası oyuncakları yerli yerinde durur, o çarpmasın diye duvar aynasını gazete ile kaplamıştım, oyuncakları kanepe ve televizyon altına kaçmasın diye kağıt bantlamıştım ve onun için ne yaptıysam herşey o varmış gibi durur. Yokluğunu hissediyorum ve hep hissedicemde
Onların aramızdan ayrılması gerçekten tarif edilemez bir duygu,acısını hep yaşayacağım ama ben onu sevdim, can dostum yavrumda beni sevdi sevgimizi imkanımız varken gösterdik nice mutlu anlar yaşadık. O bizim ailemizden bir parça dost oldu, bizde ona aile olduk. işte bunları inanarak söyleyebilmek acıma üzüntüme merhem oluyo.
Sizde onun sizinle geçirdği zaman süresince mutlu sevgi dolu olduğunu bilin ve beraber yaşadığınız o mutlu anları düşünün
 
Başınız sağolsun, acınızı hislerinizi anlıyorum ve acınızı paylaşıyorum.
22 Ağustos Çarşamba günü saat gece 01.45 de bende ellerimde yavrumu Paşa'yı kaybettim.
Hastalığı süresince 1 hafta boyunca gezmediğim araştırmadığım klinik kalmadı, sosyal medyalardan, forum sitelerinden bilgili tecrübeli kişilerden yardım almaya çalıştım.
Yavrum kusuyordu, dışkısı ishal şeklindeydi öyle neşesinden uzak halsiz şekilde görünce ertesi gün hemen kafesiyle kustuğu parçalarla beraber kliniğe götürdüm, veteriner ishal olduğunu söyleyip antibiyotik ilacı verdi. oysa ben dışkısının ve kustuğu parçaların laboratuvarda incelenmesini istiyordum. Birkaç kliniğe daha gittim onlarda ishal olduğunu ve çarenin antibiyotik olduğunu söyledi. Paşam'ında bu stresli koşuşturmacan yorgun mutsuz olduğunu görünce bir kliniğin verdiği antibiyotiği suyuna katarak tedaviye başladım.
3 gün süresinde uyguladım bu tedaviyi, Paşa'm yem yemiyordu, elde tutulmayı sevmediğini bildiğim halde elimde besledim, aç kalmasın zayıf düşmesin başka hastalıklar meydana çıkmasın diye.
4. gün kafesinde kanlı ishali farkettim, bu sefer yanımda yavrum olmadan klinikleri gezdim çaresizce, onun için ne söylerlerse yapmaya hazırdım
eve geldim yeni ilacını hazırladım, elimde şırıngayla mamasını verdim ama yavrumun gözümün önünde eridiğini ve ne kadar kabul etmesemde acı sonun geldiğini aklım söylüyordu, ama kalbim kabul etmiyordu.
Ve o akşam ilk defa kafesinde durmak istemedi, çıkmak istiyordu, parmağıma aldım, boynuma sokuldu, son zamanlarımızı beraber geçirmemizi istiyordu. omzuma aldım, avucumda tuttum,yüzümle okşadım,öptüm,boynumun altına alıp sarıldım yavruma. saatler ilerledikce kötüleşti çok kötüleşti durumu, göz yaşlarıyla Allah'ım Paşam'a yavruma biricik kuşuma daha fazla acı çektirme,kurtar nolur kurtar onu bu acıdan diye ağlaya ağlaya yalvardım,dua ettim Rabbim e. Yavrum yüzünü bana döndü ve son nefesini verdi avucumda.
Gerek hastalığı süresince gerekte vefatından sonra hep düşündüm , normalde yemesine suyuna banyosuna temizliğine kadar herşeyine özen gösteririm ama yeterince ilgilenemedim, acaba rüzgarda mı kaldı, banyo suyu soğukmuydu, temizliğini mi aksattım diye onunla geçirdiğim zamanları kafamda tek tek düşünerek hatırlayarak kendimi suçladım.
Hani sen diyorsun ya keşke veterinere götürseydim affet beni bıcırık diye, benim gezmediğim klinik kalmadı, içimde hep o dışkısını kustuğu parçaları inceletebilseydim birtane öyle ilgili kuşlardan çok çok iyi anlayan yer bulabilseydim belkide iyi olurdu yavrum diye acısı durur.
Yuvası oyuncakları yerli yerinde durur, o çarpmasın diye duvar aynasını gazete ile kaplamıştım, oyuncakları kanepe ve televizyon altına kaçmasın diye kağıt bantlamıştım ve onun için ne yaptıysam herşey o varmış gibi durur. Yokluğunu hissediyorum ve hep hissedicemde
Onların aramızdan ayrılması gerçekten tarif edilemez bir duygu,acısını hep yaşayacağım ama ben onu sevdim, can dostum yavrumda beni sevdi sevgimizi imkanımız varken gösterdik nice mutlu anlar yaşadık. O bizim ailemizden bir parça dost oldu, bizde ona aile olduk. işte bunları inanarak söyleyebilmek acıma üzüntüme merhem oluyo.
Sizde onun sizinle geçirdği zaman süresince mutlu sevgi dolu olduğunu bilin ve beraber yaşadığınız o mutlu anları düşünün

Çok sağolun, sizin de başınız sağolsun :( gerçekten çok zor bir durummuş yaşamayan anlayamıyor bi kuş için bu kadar üzülünür mü diyorlar. O benim için sadece bi kuş değildi ki. Üzülünce ona konuşurdum o da sanki anlıyormuş gibi öterdi sevimlilikler yapardı bana. Hep salardık oyunlar oynardık bizden hiç ayrılmazdı. Konuşmaya yeni başlamıştı ilk kelimesini duyduğumda sanki çocuğum konuşmayı öğrenmiş gibi sevinmiştim. Daha bir sürü şey. Ondan geriye sadece geçirdiğimiz birbirinden güzel anlar, fotoğraflar ve videolar kaldı... Allah kimseye yaşatmasın bu acıyı
 
Sizde sağolun teşekkür ederim. Bu bağlılığı içinde sevgi olmayanlar , acısını ise yaşamayanlar kesinlikle anlayamaz.
Hastalığı süresince işe gitmemiştim, bayram olmuştu, bayram için köye gitmedim, hep onunlaydım. hastalığı süresince o nasıl zayıfladıysa bende yemek yiyemez oldum,zayıfladım.
Biliyor musunuz mubişler öylesine hisli canlılar dostlardırki, kalben bağlı oldukları sevdikleri sahibine birşey olsa ondan ayrı kalsa mutsuz olur hayata küser yemeden içmeden kesiliğ vefat ederler
İşte bu bağlılığı bu sevgiyi,^Nolcak bitanecik kuş,yenisini alırız, bu kadar üzüntüye değer mi v.s ^ gibi sözler söyleyenlerin anlamasını beklemeyin, onları kendinize hiç mi hiç sorun etmeyin bile.
 
isterseniz birkaç fotoğrafını yükleyip paylaşın bizlerle
 
Petshopcular satmasini bilir keske veterinere goturseydiniz. Basiniz sagolsun.
 
Başınız sağolsun, acınızı hislerinizi anlıyorum ve acınızı paylaşıyorum.
22 Ağustos Çarşamba günü saat gece 01.45 de bende ellerimde yavrumu Paşa'yı kaybettim.
Hastalığı süresince 1 hafta boyunca gezmediğim araştırmadığım klinik kalmadı, sosyal medyalardan, forum sitelerinden bilgili tecrübeli kişilerden yardım almaya çalıştım.
Yavrum kusuyordu, dışkısı ishal şeklindeydi öyle neşesinden uzak halsiz şekilde görünce ertesi gün hemen kafesiyle kustuğu parçalarla beraber kliniğe götürdüm, veteriner ishal olduğunu söyleyip antibiyotik ilacı verdi. oysa ben dışkısının ve kustuğu parçaların laboratuvarda incelenmesini istiyordum. Birkaç kliniğe daha gittim onlarda ishal olduğunu ve çarenin antibiyotik olduğunu söyledi. Paşam'ında bu stresli koşuşturmacan yorgun mutsuz olduğunu görünce bir kliniğin verdiği antibiyotiği suyuna katarak tedaviye başladım.
3 gün süresinde uyguladım bu tedaviyi, Paşa'm yem yemiyordu, elde tutulmayı sevmediğini bildiğim halde elimde besledim, aç kalmasın zayıf düşmesin başka hastalıklar meydana çıkmasın diye.
4. gün kafesinde kanlı ishali farkettim, bu sefer yanımda yavrum olmadan klinikleri gezdim çaresizce, onun için ne söylerlerse yapmaya hazırdım
eve geldim yeni ilacını hazırladım, elimde şırıngayla mamasını verdim ama yavrumun gözümün önünde eridiğini ve ne kadar kabul etmesemde acı sonun geldiğini aklım söylüyordu, ama kalbim kabul etmiyordu.
Ve o akşam ilk defa kafesinde durmak istemedi, çıkmak istiyordu, parmağıma aldım, boynuma sokuldu, son zamanlarımızı beraber geçirmemizi istiyordu. omzuma aldım, avucumda tuttum,yüzümle okşadım,öptüm,boynumun altına alıp sarıldım yavruma. saatler ilerledikce kötüleşti çok kötüleşti durumu, göz yaşlarıyla Allah'ım Paşam'a yavruma biricik kuşuma daha fazla acı çektirme,kurtar nolur kurtar onu bu acıdan diye ağlaya ağlaya yalvardım,dua ettim Rabbim e. Yavrum yüzünü bana döndü ve son nefesini verdi avucumda.
Gerek hastalığı süresince gerekte vefatından sonra hep düşündüm , normalde yemesine suyuna banyosuna temizliğine kadar herşeyine özen gösteririm ama yeterince ilgilenemedim, acaba rüzgarda mı kaldı, banyo suyu soğukmuydu, temizliğini mi aksattım diye onunla geçirdiğim zamanları kafamda tek tek düşünerek hatırlayarak kendimi suçladım.
Hani sen diyorsun ya keşke veterinere götürseydim affet beni bıcırık diye, benim gezmediğim klinik kalmadı, içimde hep o dışkısını kustuğu parçaları inceletebilseydim birtane öyle ilgili kuşlardan çok çok iyi anlayan yer bulabilseydim belkide iyi olurdu yavrum diye acısı durur.
Yuvası oyuncakları yerli yerinde durur, o çarpmasın diye duvar aynasını gazete ile kaplamıştım, oyuncakları kanepe ve televizyon altına kaçmasın diye kağıt bantlamıştım ve onun için ne yaptıysam herşey o varmış gibi durur. Yokluğunu hissediyorum ve hep hissedicemde
Onların aramızdan ayrılması gerçekten tarif edilemez bir duygu,acısını hep yaşayacağım ama ben onu sevdim, can dostum yavrumda beni sevdi sevgimizi imkanımız varken gösterdik nice mutlu anlar yaşadık. O bizim ailemizden bir parça dost oldu, bizde ona aile olduk. işte bunları inanarak söyleyebilmek acıma üzüntüme merhem oluyo.
Sizde onun sizinle geçirdği zaman süresince mutlu sevgi dolu olduğunu bilin ve beraber yaşadığınız o mutlu anları düşünün
Veteriner genellikle incelemiyor maalesef. Ben de antibiyottik kullandım işe yaramadı fıstığıma.
 
Başınız saolsun öncelikle. Ben kuşunuzun o krem yüzğnden öldüğünü sanmıyorum. Öncelikle çok geç kalmışsınız tedavi için. Krem doğru ise bile fayda etmediğini düşünüyorum. Veterinerler bunun okulunu okuyup eğitimini alan insanlar. Bu ufacık cnları sadece satan bilgisiz insanlara emanet etmek çok yanlış. Ben kuşçunun hatası yerinr sizin hatanız oldugunu düşünüyorum. Umarım tekrar yaşanmaz. Onlar bi can. Hastalandıklarında doktora götürülmeli..
 
Başınız saolsun öncelikle. Ben kuşunuzun o krem yüzğnden öldüğünü sanmıyorum. Öncelikle çok geç kalmışsınız tedavi için. Krem doğru ise bile fayda etmediğini düşünüyorum. Veterinerler bunun okulunu okuyup eğitimini alan insanlar. Bu ufacık cnları sadece satan bilgisiz insanlara emanet etmek çok yanlış. Ben kuşçunun hatası yerinr sizin hatanız oldugunu düşünüyorum. Umarım tekrar yaşanmaz. Onlar bi can. Hastalandıklarında doktora götürülmeli..
Çok sağolun. Benim Bıcırık'tan önce hiç muhabbet kuşum olmadı o yüzden hastalıkları hakkında en ufak bi bilgim bile yoktu, gagasındaki tuhaflığın gaga taşı yüzünden olduğunu düşünmüştüm ve gaga taşını çıkarıp geçecek mi diye gözlemliyordum. Yaşadığım yerde muhabbet kuşlarıyla ilgilenen veteriner yok olan da çok uzakta bu yüzden götüremedim. Bende suç yok demiyorum, diyemiyorum ama sadece kuşumun nesi var bu gagasındaki tuhaflık neden geçmiyor diye öğrenmek için götürmüştüm onu petshopa. Adamın birden onu eline alıp o mantar kremini süreceğini tahmin edemedim ben bi şey diyemeden olan olmuştu, ki kuşum avuca alınmayı hiç sevmezdi o kremin sürüldüğü an zaten bütün neşesi kaçtı ötmeyi kesti. Sürekli kendini kaşır temizlerdi çok huyluydu bu da kremin her yerine yayılmasına neden oldu. Ne yaptıysak olmadı barışmadı bizimle. Canı çok yandı ama bi o kadar da direndi son güne kadar yemeyi içmeyi asla kesmedi, biz de çok uğraştık son anına kadar bir an olsun yalnız, ilgisiz bırakmadık. Ama işte iyileşecek diye sürülen krem derisini yaktı ve artık dayanamaz hale geldi...
 
Çok sağolun. Benim Bıcırık'tan önce hiç muhabbet kuşum olmadı o yüzden hastalıkları hakkında en ufak bi bilgim bile yoktu, gagasındaki tuhaflığın gaga taşı yüzünden olduğunu düşünmüştüm ve gaga taşını çıkarıp geçecek mi diye gözlemliyordum. Yaşadığım yerde muhabbet kuşlarıyla ilgilenen veteriner yok olan da çok uzakta bu yüzden götüremedim. Bende suç yok demiyorum, diyemiyorum ama sadece kuşumun nesi var bu gagasındaki tuhaflık neden geçmiyor diye öğrenmek için götürmüştüm onu petshopa. Adamın birden onu eline alıp o mantar kremini süreceğini tahmin edemedim ben bi şey diyemeden olan olmuştu, ki kuşum avuca alınmayı hiç sevmezdi o kremin sürüldüğü an zaten bütün neşesi kaçtı ötmeyi kesti. Sürekli kendini kaşır temizlerdi çok huyluydu bu da kremin her yerine yayılmasına neden oldu. Ne yaptıysak olmadı barışmadı bizimle. Canı çok yandı ama bi o kadar da direndi son güne kadar yemeyi içmeyi asla kesmedi, biz de çok uğraştık son anına kadar bir an olsun yalnız, ilgisiz bırakmadık. Ama işte iyileşecek diye sürülen krem derisini yaktı ve artık dayanamaz hale geldi...
Çok sağolun. Benim Bıcırık'tan önce hiç muhabbet kuşum olmadı o yüzden hastalıkları hakkında en ufak bi bilgim bile yoktu, gagasındaki tuhaflığın gaga taşı yüzünden olduğunu düşünmüştüm ve gaga taşını çıkarıp geçecek mi diye gözlemliyordum. Yaşadığım yerde muhabbet kuşlarıyla ilgilenen veteriner yok olan da çok uzakta bu yüzden götüremedim. Bende suç yok demiyorum, diyemiyorum ama sadece kuşumun nesi var bu gagasındaki tuhaflık neden geçmiyor diye öğrenmek için götürmüştüm onu petshopa. Adamın birden onu eline alıp o mantar kremini süreceğini tahmin edemedim ben bi şey diyemeden olan olmuştu, ki kuşum avuca alınmayı hiç sevmezdi o kremin sürüldüğü an zaten bütün neşesi kaçtı ötmeyi kesti. Sürekli kendini kaşır temizlerdi çok huyluydu bu da kremin her yerine yayılmasına neden oldu. Ne yaptıysak olmadı barışmadı bizimle. Canı çok yandı ama bi o kadar da direndi son güne kadar yemeyi içmeyi asla kesmedi, biz de çok uğraştık son anına kadar bir an olsun yalnız, ilgisiz bırakmadık. Ama işte iyileşecek diye sürülen krem derisini yaktı ve artık dayanamaz hale geldi...
 
Özür dilerim hayalı mesajlar için..
Başınız sağolsun öncelikle evet yaşamayan bilmiyor malesef ama veterinerde ne kadar çözüm bilmiyorum şahsen hala anlayabilene rastlamadım. Benim paşa mında tahminlerime göre kuruma hastalığına yakalanma ihtimali yüksek malesef:(( yediği halde zayıflamasından ve son günlerde ishale dönmesinden şüphelemiyorum. İnternet ortamında bulduğum tedavi yöntemleriyle elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum.. şusu var deyipte anlayanına denk gelemedim sonuç umarım lehimize olur..
 
Özür dilerim hayalı mesajlar için..
Başınız sağolsun öncelikle evet yaşamayan bilmiyor malesef ama veterinerde ne kadar çözüm bilmiyorum şahsen hala anlayabilene rastlamadım. Benim paşa mında tahminlerime göre kuruma hastalığına yakalanma ihtimali yüksek malesef:(( yediği halde zayıflamasından ve son günlerde ishale dönmesinden şüphelemiyorum. İnternet ortamında bulduğum tedavi yöntemleriyle elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum.. şusu var deyipte anlayanına denk gelemedim sonuç umarım lehimize olur..
Çok sağolun. Size de çok geçmiş olsun inşallah en kısa sürede sağlığına kavuşur Paşa'nız :(
 
Başınız sagolsun.
Okuyan arkadaşlarımızın faydalanması icin buraya yazmak istedim.
Daha önce sizin gibi 2 kuşumu kaybettim. Su anda yine bir kusumuz da kötü durumdaydı
Istanbul Floryada istanbulvet kuş uzmani filiz hanıma götürdüm. Diski Tahlili vs yaptiktan sonra kendi hazırladığı ilaclari verdiler. Su anda kusumuz iyi durumda. Yarin kontrole gidecegiz tekrardan.
Fiyatları biraz yuksek ama sonucta kusumuza deger.. telefon numaralari 02126639143 google istanbulvet florya yazarak konumu görebilirsiniz
Başınız sağolsun, acınızı hislerinizi anlıyorum ve acınızı paylaşıyorum.
22 Ağustos Çarşamba günü saat gece 01.45 de bende ellerimde yavrumu Paşa'yı kaybettim.
Hastalığı süresince 1 hafta boyunca gezmediğim araştırmadığım klinik kalmadı, sosyal medyalardan, forum sitelerinden bilgili tecrübeli kişilerden yardım almaya çalıştım.
Yavrum kusuyordu, dışkısı ishal şeklindeydi öyle neşesinden uzak halsiz şekilde görünce ertesi gün hemen kafesiyle kustuğu parçalarla beraber kliniğe götürdüm, veteriner ishal olduğunu söyleyip antibiyotik ilacı verdi. oysa ben dışkısının ve kustuğu parçaların laboratuvarda incelenmesini istiyordum. Birkaç kliniğe daha gittim onlarda ishal olduğunu ve çarenin antibiyotik olduğunu söyledi. Paşam'ında bu stresli koşuşturmacan yorgun mutsuz olduğunu görünce bir kliniğin verdiği antibiyotiği suyuna katarak tedaviye başladım.
3 gün süresinde uyguladım bu tedaviyi, Paşa'm yem yemiyordu, elde tutulmayı sevmediğini bildiğim halde elimde besledim, aç kalmasın zayıf düşmesin başka hastalıklar meydana çıkmasın diye.
4. gün kafesinde kanlı ishali farkettim, bu sefer yanımda yavrum olmadan klinikleri gezdim çaresizce, onun için ne söylerlerse yapmaya hazırdım
eve geldim yeni ilacını hazırladım, elimde şırıngayla mamasını verdim ama yavrumun gözümün önünde eridiğini ve ne kadar kabul etmesemde acı sonun geldiğini aklım söylüyordu, ama kalbim kabul etmiyordu.
Ve o akşam ilk defa kafesinde durmak istemedi, çıkmak istiyordu, parmağıma aldım, boynuma sokuldu, son zamanlarımızı beraber geçirmemizi istiyordu. omzuma aldım, avucumda tuttum,yüzümle okşadım,öptüm,boynumun altına alıp sarıldım yavruma. saatler ilerledikce kötüleşti çok kötüleşti durumu, göz yaşlarıyla Allah'ım Paşam'a yavruma biricik kuşuma daha fazla acı çektirme,kurtar nolur kurtar onu bu acıdan diye ağlaya ağlaya yalvardım,dua ettim Rabbim e. Yavrum yüzünü bana döndü ve son nefesini verdi avucumda.
Gerek hastalığı süresince gerekte vefatından sonra hep düşündüm , normalde yemesine suyuna banyosuna temizliğine kadar herşeyine özen gösteririm ama yeterince ilgilenemedim, acaba rüzgarda mı kaldı, banyo suyu soğukmuydu, temizliğini mi aksattım diye onunla geçirdiğim zamanları kafamda tek tek düşünerek hatırlayarak kendimi suçladım.
Hani sen diyorsun ya keşke veterinere götürseydim affet beni bıcırık diye, benim gezmediğim klinik kalmadı, içimde hep o dışkısını kustuğu parçaları inceletebilseydim birtane öyle ilgili kuşlardan çok çok iyi anlayan yer bulabilseydim belkide iyi olurdu yavrum diye acısı durur.
Yuvası oyuncakları yerli yerinde durur, o çarpmasın diye duvar aynasını gazete ile kaplamıştım, oyuncakları kanepe ve televizyon altına kaçmasın diye kağıt bantlamıştım ve onun için ne yaptıysam herşey o varmış gibi durur. Yokluğunu hissediyorum ve hep hissedicemde
Onların aramızdan ayrılması gerçekten tarif edilemez bir duygu,acısını hep yaşayacağım ama ben onu sevdim, can dostum yavrumda beni sevdi sevgimizi imkanımız varken gösterdik nice mutlu anlar yaşadık. O bizim ailemizden bir parça dost oldu, bizde ona aile olduk. işte bunları inanarak söyleyebilmek acıma üzüntüme merhem oluyo.
Sizde onun sizinle geçirdği zaman süresince mutlu sevgi dolu olduğunu bilin ve beraber yaşadığınız o mutlu anları düşünün

GT-I9060 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Geri
Üst