Kuşların uzun yaşamasının sırları ( Kendi kuşumdan örnek )

Fındık - Fıstık

Meraklı Üye
Katılım
6 Şub 2014
Mesajlar
179
Tepkime puanı
27
Herkese merhaba,
Muhabbet kuşu besleyen arkadaşlara faydalı olabilmesi amacıyla 12 yaşında ölen kuşumun bu kadar süre yaşamasında nelerin etkili olduğundan bahsetmek istiyorum:
Öncelikle kuşun altını, kesinlikle her gün temizlerdim. Aynı şekilde, suyunu her gün tazeleyip yemini de günlük kontrol ederdim. Yine sürekli kullandığı ayna gibi aksesuarları her gün hatta bazen günde birkaç kez yıkar ve temizlerdim. Bunun dışında kuşum, kolay kolay ishal olmadığı için ara sıra ona marul ve havuç yedirirdim. Ne kadar yedirirsem de kolay kolay ishal olmazdı. Bu, diğer kuşlar için geçerli olmayabilir. Kuşların bağışıklık sistemi ve yatkınlıkları değişebilir. Kuşun kafesinde rahat hareket etme alanı olmakla birlikte ara sıra( bazen her gün, bazen haftada bir) kuşu uçururdum. Ama asla saatlerce dışarda kalmazdı, 15 dakika oynar ve kendiliğinden kafesine dönerdi. Yaşlılık dönemlerinde ise çok yormamak adına daha az uçururdum. Ek olarak, sürekli konuşur ve ilgilenirdim. En basitinden 3 günlük bir tatile de gitsem kafesindeki her şeyi bol bol koyar ve rahat etmesini sağlardım. Kuşum çok su içerdi, bu uzun yaşamasında etkilli oldu mu bilmiyorum.
İlk 3 yaşında daha çok hasta olmuştu. Fakat 3 ile 10 yaşı arasında neredeyse hiç hasta olmadı. Ömrünün son 2 yılında soğuğa ve rüzgara daha hassas hale gelmişti ve eskisinden daha çok uyuyor ve daha kısa mesafelerde uçuyordu. Buna rağmen ömrünün son gününe kadar ilgimi, sevgimi ve onun vücudu için gerekli takviyeleri elimden geldiğince ona sağladım.Hastalıklar konusunda da iyice araştırmadan hareket etmezdim. Ki zaten hemen hemen hiç hasta olmuyordu.
Tüm hayvan dostlarımızın uzun ve sağlıklı yaşamasını diliyorum.
 
Ek olarak, 12 yıl boyunca kuşumu hiç yıkamadım. Yazları bazen su koyardım, kendisi yıkanırdı. Ama yine de hasta olmasın diye çok nadir yapardım bunu. Kuşu soğuk odadan sıcağa ya da sıcaktan soğuğa aktarmazdım. İki oda arasındaki ısı eşit olmadıkça ve mecbur kalmadıkça kuşun yerini değiştirmezdim. Hep aynı yerde kalırdı. Kafesinde ayağının, tırnağının takılacağı bir şey yoktu. Yıllarca tek yaşadığı için aynasını çok severdi. Kuşu, mecbur kalmadıkça( uzayan tırnak ucu kesimi vs.) rahatsız olmasın diye elimle tutmazdım. Sadece kendisi istediğinde omzuma ya da parmağıma gelirdi.
 
Geri
Üst