- Katılım
- 16 Ocak 2013
- Mesajlar
- 3,078
- Tepkime puanı
- 52
Kuşların solunum sistemi , yüksek metabolizma hızına , uçma nedeniyle yüksek enerji harcanmasına ve büyük yükseltilerde yeterli oksijen sağlanmasına gereksinmesine başka hiçbir canlıda sağlanmayan rastlanmayan bir kusursuzlukla uyum sağlamıştır. Aşağı yukarı sürekli gaz alışverişi sağlayan bu sistem , ısıl düzenleme ve ileti bakımından önem taşır. Sistem , iki akciğer ile iki uzun hava kesecikleri dizisinden oluşur. Göğüs ve karın boşluklarının büyük bir bölümünü dolduran hava kesecikleri , kemiklerdeki akciğerlerden daha büyük bir hacim oluşturan yardımcı hava boşluklarına bağlıdır. Kuşların , iki ana bronşa ayrılan soluk borusu , taze havayı akciğerlerden iki karın keseciğine iletir. Öbür hava keseciklerine havayı , ikincil bronşlara taşırlar. Hava daha sonra akciğer dokusuna geçerek , damar bakımından son derece zengin çeperli küçük hava kanallarının oluşturduğu sık bir ağ halindeki hava kılcal damarlarında son bulan üçüncül bronşlar tarafından taşınır. Hava kılcal damarları , memelilerdeki hava kesecikleri gibi işlev görür: Her ikisi de gaz alışverişini gerçekleştirdiği yerdir. Bayatlamış hava ; akciğerlerden ön hava keseciklerin içine dolar ve soluk borusu aracılığıyla dışarı atılır. Taze hava , hem soluk alma sırasında , hem de soluk verme sırasında hava kılcal damarlarından geçer. Soluk alma sırasında , solunum kasları göğüs karın boşluğunu genişleterek , bütün hava keseciklerinin içindeki basıncı düşürür. Taze hava , ön kesecikler dışında , bütün hava keselerine girer. O sırada bir miktar hava akciğerlere girerken , akciğerlerdeki bayat hava da , ön keseciklere geçer.
Soluk verme göğüs karın boşluğundaki hava basıncını yükselten solunum kaslarıyla gerçekleştirilir. Bayat hava dışarı , çevreye salınır ve taze hava , hava keseciklerinden arka hava kesecikleri yoluyla akciğerlere iletilir. Kuşlarda bu sürece , başından sonuna kadar kas tabakası yerine , bağdokusundan yapılma ince bir zar olan diyafram yardımcı olur. Diyafram , göğüs çeperine yapışan kaslara bağlanır ve bu kasların kasılmasıyla düzleşir. Kuşlarda diyafram , soluk alma sırasında akciğer hacmini azaltırken , soluk verme sırasında genişletir. Kuşların akciğerleri , memelilerinkine oranla daha katı olduğundan , soluk alma ile soluk verme sırasında , akciğer hacminde az bir değişme olur. Buna karşılık , hava kesecikleri solunum sırasında önemli miktarda şişer ve söner . Uçuş sırasında , kuş kanat çırparken soluk alma kanatlar yukarı kalkarken , soluk vermeyse kanatlar aşağı inerken olur. Kanatların inmesi göğüs kafesini bastırır ve bayatlamış havanın , ön keseciklerinden soluk borusu aracılığıyla dışarı atılmasını sağlar.
Soluk verme göğüs karın boşluğundaki hava basıncını yükselten solunum kaslarıyla gerçekleştirilir. Bayat hava dışarı , çevreye salınır ve taze hava , hava keseciklerinden arka hava kesecikleri yoluyla akciğerlere iletilir. Kuşlarda bu sürece , başından sonuna kadar kas tabakası yerine , bağdokusundan yapılma ince bir zar olan diyafram yardımcı olur. Diyafram , göğüs çeperine yapışan kaslara bağlanır ve bu kasların kasılmasıyla düzleşir. Kuşlarda diyafram , soluk alma sırasında akciğer hacmini azaltırken , soluk verme sırasında genişletir. Kuşların akciğerleri , memelilerinkine oranla daha katı olduğundan , soluk alma ile soluk verme sırasında , akciğer hacminde az bir değişme olur. Buna karşılık , hava kesecikleri solunum sırasında önemli miktarda şişer ve söner . Uçuş sırasında , kuş kanat çırparken soluk alma kanatlar yukarı kalkarken , soluk vermeyse kanatlar aşağı inerken olur. Kanatların inmesi göğüs kafesini bastırır ve bayatlamış havanın , ön keseciklerinden soluk borusu aracılığıyla dışarı atılmasını sağlar.