Süleyman YERLİ
Onursal Üye
- Katılım
- 1 Ocak 2017
- Mesajlar
- 3,819
- Tepkime puanı
- 1,594
Knemidocoptes spp akarları kanatlıların derilerinde kaşıntı, kepeklenme, kuruma, kabuklanma, pul pul oluşum, kalınlaşma ve çatlama gibi bir takım değişikliklerle karakterize enfestasyon(Çok hücreli asalakların oluşturduğu enfeksiyonlar) oluştururlar.
Genellikle mantar ile karıştırılır. Bu parazitlerden bazıları deri ile beslenip kanatlı üzerine yerleşirken, baş, gaga, burun delikleri çevresi, cere, göz kapağı etrafına yerleşir.
K.gallinae, K. laevis ve Neocneidocoptes gallinae tüy kökü veya sapına yerleşerek buradan beslenip tüylerin önce sağlıksızlaşmasına, sonrasında dökülmesine sebep olur.
Knemidokoptes spp akarların oluşturduğu enfestasyonda kuluçka süresi 6-12 aydır. Bazen bu süre yıllarla ifade edilmektedir.
Knemidokoptes spp enfestasyonunun belirtileri nelerdir?
Muhabbet kuşları, kanaryalar ve diğer küçük ötücü kuşlarda, akarlar özellikle bacaklar, ayaklar ve gaga çevresinde, göz kapakları ve göz çev-resideki tüysüz deride pul pul kabuklaşmış, kepekleşmiş, gri-bronz lezyon-lara neden olmaktadırlar. Akarlar doğrudan tüy folikülleri, deri kıvrımları ve epidermise nüfuz ederek cep benzeri boşluklar ve ikincil keseler oluş-turup bal peteğimsi lezyonlar ortaya çıkar. Genellikle, kuşlarda belirgin ölçüde bir kaşıntıdan bahsedilemez. Ağır vakalarda gaga, ayak ve ayak parmakları deforme olabilir.
İlk aşamada, akar enfestasyonu çok zor fark edilir ve kuşun genel durumu etkilenebilir. Gaganın köşelerinde ve üzerine başlangıçta kabuklu plaklar vardır. Erken evreleri takiben, plaklar zamanla parlak beyaz bir depozito görünümünde kalın kabuklar halini alır. Akarların ince tüneller kazmaları sonu üst gaga gittikçe tüneller yumağına dönüşür. Ayaklar, göz çevresi, ayaklardaki veya kloaka çevresi cilt de etkilenmişse, buna şiddetli kaşıntı eşlik eder. Kuş huzursuzdur ve sürekli kendini kaşıdığı görülür.
Burun tıkanıklığı, ayak ve bacaklarda eklem katılaşması, topallık, tırnak köklerinde ödem, tırnak kaybı, gaga ve ayak parmaklarında şekil bozukluğu, şiddetli kaşıntı, tüy kaybı gibi önemli sorunlara, tedavi edilmediği takdirde, hastalık ilerledikçe ciddi komplikasyonlar sonucu dayanılmaz acı çekmesine ve sık sık ölümlere sebep olmaktadır.
Lezyonlu bölgelerden cildin kazıması süretiyle alınan numunenin laboratvarda Knemidocoptes spp akarlarını ve yumurtalarının saptanmasıyla tanı yapılabilir.
Tedavi:
Hafif lezyonlarda parafin kullanılır. Gaga ve çevresi, kloak, ayak, bacak ve tırnak lezyonları, günde 2 defa olmak üzere 4 haftalık parafin tedavisi ile ortadan kaldırılabilir. Kesinlikle göz çevresinde parafin kullanılmamalı(göz kaybına neden olabilir), ishale sebep olacağı için canlı tarafından yutulmamasına özen gösterilmelidir.
Bir diğer tedavi şekli ivermectin uygulamasıdır. Topikal, intramusküler veya oral yolla kullanılabilir. Özellikle küçük kuşlarda intramüsküler olarak verilirse toksik olabilir ve ölüm meydana gelebilir. Oral olarak verildiğinde trakeal nekroz (soluk borusunda doku ölümü) ile ilişkilendirilmiştir. Ivermectin seyreltilmesi propilen glikol ile yapılır. Su ile seyreltildiğinde çökme yapacaktır. Seyreltilmiş ivermektin mevcut değilse, boyundaki tüyleri suyla veya alkolle ıslatılmış bir pamuk topuyla nemlendirin ve bir insülin şırıngasından bir damla (0.01 ml) ense derisi üzerinde cilde uygulayın. Alternatif olarak, art arda üç gün boyunca cildin etkilenen bölgelerine ( örn. Cere, ayak) topikal olarak % 0.1 ivermektin hafif bir kaplama uygulayın ve bir haftada tekrarlayın.
Küçük kuşları için, dilüe edilmiş (seyreltilmiş) ivermectin topikal uygulamalar güvenirlik acısından tercih edilmelidir.
Moksidectin, muhabbet kuşlarında boyun derisi üzerinde 10 günlük aralıklarla iki topikal tedavi ile etkili olmustur.
Destek olarak aloe vera jeli veya benzeri toksik olmayan yumuşatıcılar, antibiyotik merhemler kullanılabilir.
Herşeyden önce sorunun sebepleri ortaya çıkarılmalı, gerekli hijyen koşulları sağlanmalıdır.
Ayrıca mantar ile hemen aynı belirtileri gösterir. Bu nedenle veteriner hekim desteği almak önemlidir.
Genellikle mantar ile karıştırılır. Bu parazitlerden bazıları deri ile beslenip kanatlı üzerine yerleşirken, baş, gaga, burun delikleri çevresi, cere, göz kapağı etrafına yerleşir.
K.gallinae, K. laevis ve Neocneidocoptes gallinae tüy kökü veya sapına yerleşerek buradan beslenip tüylerin önce sağlıksızlaşmasına, sonrasında dökülmesine sebep olur.
Knemidokoptes spp akarların oluşturduğu enfestasyonda kuluçka süresi 6-12 aydır. Bazen bu süre yıllarla ifade edilmektedir.
Knemidokoptes spp enfestasyonunun belirtileri nelerdir?
Muhabbet kuşları, kanaryalar ve diğer küçük ötücü kuşlarda, akarlar özellikle bacaklar, ayaklar ve gaga çevresinde, göz kapakları ve göz çev-resideki tüysüz deride pul pul kabuklaşmış, kepekleşmiş, gri-bronz lezyon-lara neden olmaktadırlar. Akarlar doğrudan tüy folikülleri, deri kıvrımları ve epidermise nüfuz ederek cep benzeri boşluklar ve ikincil keseler oluş-turup bal peteğimsi lezyonlar ortaya çıkar. Genellikle, kuşlarda belirgin ölçüde bir kaşıntıdan bahsedilemez. Ağır vakalarda gaga, ayak ve ayak parmakları deforme olabilir.
İlk aşamada, akar enfestasyonu çok zor fark edilir ve kuşun genel durumu etkilenebilir. Gaganın köşelerinde ve üzerine başlangıçta kabuklu plaklar vardır. Erken evreleri takiben, plaklar zamanla parlak beyaz bir depozito görünümünde kalın kabuklar halini alır. Akarların ince tüneller kazmaları sonu üst gaga gittikçe tüneller yumağına dönüşür. Ayaklar, göz çevresi, ayaklardaki veya kloaka çevresi cilt de etkilenmişse, buna şiddetli kaşıntı eşlik eder. Kuş huzursuzdur ve sürekli kendini kaşıdığı görülür.
Burun tıkanıklığı, ayak ve bacaklarda eklem katılaşması, topallık, tırnak köklerinde ödem, tırnak kaybı, gaga ve ayak parmaklarında şekil bozukluğu, şiddetli kaşıntı, tüy kaybı gibi önemli sorunlara, tedavi edilmediği takdirde, hastalık ilerledikçe ciddi komplikasyonlar sonucu dayanılmaz acı çekmesine ve sık sık ölümlere sebep olmaktadır.
Lezyonlu bölgelerden cildin kazıması süretiyle alınan numunenin laboratvarda Knemidocoptes spp akarlarını ve yumurtalarının saptanmasıyla tanı yapılabilir.
Tedavi:
Hafif lezyonlarda parafin kullanılır. Gaga ve çevresi, kloak, ayak, bacak ve tırnak lezyonları, günde 2 defa olmak üzere 4 haftalık parafin tedavisi ile ortadan kaldırılabilir. Kesinlikle göz çevresinde parafin kullanılmamalı(göz kaybına neden olabilir), ishale sebep olacağı için canlı tarafından yutulmamasına özen gösterilmelidir.
Bir diğer tedavi şekli ivermectin uygulamasıdır. Topikal, intramusküler veya oral yolla kullanılabilir. Özellikle küçük kuşlarda intramüsküler olarak verilirse toksik olabilir ve ölüm meydana gelebilir. Oral olarak verildiğinde trakeal nekroz (soluk borusunda doku ölümü) ile ilişkilendirilmiştir. Ivermectin seyreltilmesi propilen glikol ile yapılır. Su ile seyreltildiğinde çökme yapacaktır. Seyreltilmiş ivermektin mevcut değilse, boyundaki tüyleri suyla veya alkolle ıslatılmış bir pamuk topuyla nemlendirin ve bir insülin şırıngasından bir damla (0.01 ml) ense derisi üzerinde cilde uygulayın. Alternatif olarak, art arda üç gün boyunca cildin etkilenen bölgelerine ( örn. Cere, ayak) topikal olarak % 0.1 ivermektin hafif bir kaplama uygulayın ve bir haftada tekrarlayın.
Küçük kuşları için, dilüe edilmiş (seyreltilmiş) ivermectin topikal uygulamalar güvenirlik acısından tercih edilmelidir.
Moksidectin, muhabbet kuşlarında boyun derisi üzerinde 10 günlük aralıklarla iki topikal tedavi ile etkili olmustur.
Destek olarak aloe vera jeli veya benzeri toksik olmayan yumuşatıcılar, antibiyotik merhemler kullanılabilir.
Herşeyden önce sorunun sebepleri ortaya çıkarılmalı, gerekli hijyen koşulları sağlanmalıdır.
Ayrıca mantar ile hemen aynı belirtileri gösterir. Bu nedenle veteriner hekim desteği almak önemlidir.